12 Ağustos 2013 Pazartesi

Ortak Olabilme

görsel.  flickr
***
Satılmış özgürlüğe,
para denir.
Fyodor Dostoyevski
***
BLUES
Yağmurdan kaçarken taşa tutuldum
Dönüp bakamadım bile
Şimdi kendi içine yağan bir bulutum
Kağıtlar yeşeriyor toprak yerine

Saçlarımı uzattım, aynayı kırdım
Deri ceketimi çıkardım sandıktan
Cebimde 20 yıl önceki sevgilimin resmi
O mu büyüdü, ben mi yaşlandım?

Gümüş tabakamı, köstekli saatimi
Bir blues ritmiyle kullanıyorum
Her sabah yeniden uyansam da
Naftalinli bir gençlik bu yaşadığım

İpsiz ruhum, sarsak, serseri
Otobanlarda sırtında heybesiyle
Cafelerde tuborg bira ve patates cipsiyle
Durdun bir yerde, çağını bekliyorsun      
Ahmet ERHAN
***
ORTAK OLABİLME
Yaşam ve insan ilişkileri konusunda donanmış bir bilinç taşıyan kişi,  
donanmamış bir insana göre her koşulda daha etkin ve güçlü olacaktır.

İnsanların günlük yaşamları, algılamaları doğrultusunda sürer gider.
Beyazı zemin olarak aldığımızda siyah bir desen, siyahı zemin olarak gördüğümüzde beyazda farklı bir desen olan resimler görmüşsünüzdür. Ya da yabancı dilde yazılmış, size yaşamın sırlarını verecek bir paragraf eğer o yabancı dile sahip değilseniz size hiçbir şey ifade etmeyecektir. Yaşamı paylaşan kişiler için de bu geçerlidir.
Aynı resimde birisi çok güzel bir kız görürken bir başkası yaşlı ve çirkin bir cadı olduğuna yemin edebilir.

Bireyin kullandığı zemin onun içsesini, içses de algılamalarını belirler.
Benzer zemine sahip kişilerin algılamaları benzer olacaktır, farklı zeminlere sahip kişilerin algılamaları farklılaşacağı için iletişimlerinde sorunlar çıkacaktır. Kişilerin var olduklarını ve bizim de bunu kabullendiğimizi onları dinleyerek gösteririz.

Bir kareyi dörde bölün:  
Birinci parça hem ortağın hem de bireyin seviyeleri reddettiği bölümdür.
Zemin korkudur.

İkinci bölüm, birey,  ortağın seviyesini reddederken ortak onu seviyeli görür.  
Zemin hayal kırıklığıdır.

Üçüncü bölümde birey kendi seviyesine inanırken ortak inanmaz.
Zemin öfkedir.

Dördüncü bölüm ise her iki taraf da seviyeli düzeye inanmaktadır.
Zemin huzurdur.

İkinci ve üçüncü  bölümler dengesiz bölümlerdir ve denge konumuna kavuşuncaya kadar çalkantı yaşanacaktır. Bu yeni denge korku zemini olabileceği gibi huzur zemini de olabilir. Korku zeminin çok daha kolay ulaşılan zemin olduğu, huzur zemininin yolu ise tarafların bilinçli ve istekli olmasından geçtiği unutulmamalıdır.
17 Ekim 2010 Faik Falay,  Cumhuriyet

3 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

üzücü.. düşündürücü.. sorgulayıcı bir sayfaydı benim için..
Eline sağlık sevgili Alizafer..

reyhane dedi ki...

Hoş paylaşımlar....

Gulsen dedi ki...

Durdun bir yerde, çağını bekliyorsun !!!