7 Ocak 2017 Cumartesi

Unutulmayan Eller

Ne yaparsan yap pişman öleceksin.
Belki yaptıklarından, belki yapmadıklarından.
Dostoyevski
*****
İMPARATOR CAZ
Vokal ve enstrümantal nitelikli bu dindışı müzik, daha büyük, daha zengin, daha çeşitlenmiş bir gerçekliğin kaynağı ve ön belirtileri olarak ilk bluesları da sayarsak, bir asırlık bir geçmişe sahiptir. Caz tarihçisi, bir bakışta elden geçirmesi gereken mecra hangisiyse ona bakar, sonra onu ayıran birçok farklı alanı göz önünde bulundurarak yazmaya başlar.

Kuzey Amerikalılar’ın yüz senelik estetik pratikleri tüm Batı dünyasına yayılan bir duyarlılığı kabul ettirdi; coğrafi konumuna rağmen Japonya’ya, Doğu dünyasının tüm gelişmiş uygarlıklarına, Doğu Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya bile. En fazla tecrit altında olan Afrika bundan biraz geç bir tarihte etkilendi.

Rock soylu kökeniyle övünebilir. Kökeni cazdır. Daha açık söylenirse, muzır yerleri ayıklanmış tümceler sunan popüler cazdır. Caz, dünya çapındaki diğer bütün eğlendirici veya ticari kaygılarla kotarılmış müziklere baskın çıktı. Doğrudan siyah cemaatin ürünü olan ’rhythm and blues’la iyi geçindi. Bu müzikte, caz, kendi kaynaklarından, soyundan birini görebilir: James Brown, Otis Redding, Curtis May-field, Marvin Gaye, Tina Turner, Stevie Wonder.

Caz, Afrika kültürünün içinde yazıldı. Avrupa’dan gelen diğer dalgalarla çarpışıp büyüyen büyük bir dalgaya dönüştü. Bu Afrikalılık hâlâ mevcut ve birçok müzik içinde yaşıyor; eleştirmen, haklı olarak, bunları cazla kuzen veya bağlantılı kabul ediyor. Bunlar sınırdaş, bitişik, komşu bölümleri ortaya çıkaran sanatlardır.

Eğer bütün bu sanatlardan hiçbiri tantanalı farklılığı, baş döndürücü metamorfozu, yaratıcı bereketliliği, cazın bulunuşunun yüceliğini sunamıyorsa, o takdirde, ona tapınmaya sıra gelince, Brezilya müzikleri sevilebilir: Carlos Jobim, Hermeto Pascoal veya Cesar Camanga Mariano’nun ünlendirdiği incelikli bossa nova. Ayrıca, -kuşkusuz- cazla mutlu bir birliktelik süren Karayip müziği de -genellikle Küba ve Porto Riko- hayranlık kaynağıdır. Çoğu zaman Latin Jazz olarak adlandırılan cömert salsa ondan türemiştir, Machito, Tito Puente, Mongo Santamaria, Ray Barretto, Willie Bobo, Charlie veya Eddie Palmieri tarafından dillendirilerek.

Caz, bir şeyleri ödünç alır ama her yerde geliştirip geri verir, kendisine verilmiş olana çokça fayda sağlayarak üstelik. Caz stilleri kronolojik bir sıralamayla ortaya çıktı. Hemen her yerde binlerce sentez denemesi veya yeniden düzenleme yapıldı. François Jeanneau’nun bagetinin altında doğan ve Antoine Herve, Deniş Badault, Didier Letallet veya Laurent Cugny’nin kılavuzluğuyla yoluna mükemmel solistlerle devam eden ONJ gibi. Caz, ona beslenen aşkla kavranırsa, her tür müzikal esere var ettiği en değerli özellikleri sınırsızca sunar: Güçlü, dokunaklı, canlı sesçillik ve denge, iç içe geçmişlik, ritmik bir vuruş. Onsuz bu dünya üzerinde daha az mutlu olurduk.
L.Malson
C.Bellest
Çeviri: Esra Okutan   (kısaltıldı)
*****
BEŞİK ŞARKISI

Uyu, uyu aydınlık güzel şey,
Düşleyerek içinde gecenin sevinçlerini;
Uyu, uyu; uykunda senin
Küçük üzüntüler otursun ve ağlasın.

Tatlı bebek, senin yüzünde
İzleyebilirim yumuşak istekleri,
Gizli sevinçleri ve gizli gülüşleri
Küçük, sevimli, bebek hilelerini.

Hissederim en yumuşak kolunu, bacağını,
Gülüşleri sanki sabah aşırmış gibi onları
Yanağından ve göğsünden
Küçük kalbinin dinlendiği yerlerden.

Ah şirin oyunlar emekleyerek
Dalmış olan küçük kalbinde uykuya!
Senin küçük kalbin uyandığında,
O zaman dehşetli gece ara verecek.
William Blake
Çeviren: Vehbi Taşar

*****
UNUTULMAYAN  ELLER
Yalancı Kart
Uyarlayarak çeviren: Okan Zabunoğlu

Elde o löve için aynı işi görecek daha küçük bir kart (veya kartlar) varken oynanan büyük karta ‘yalancı-kart’ (İng. “false-card”) denir. ‘Yalancı-kart’ı oynayan genellikle zararı göze alır (riske girer), ama karşılığında deklaranı veya defansı yanlış yönlendirerek fazlasını kazanmayı umar. Bir Fransa ikili şampiyonasında gelen aşağıdaki elde, Fransa’nın uluslararası ustalarından George Theron (Doğu) unutulmaz bir ‘yalancı-kart’ örneği sergilemiştir.

Batı …Kuzey... Doğu …Güney
-            -              -             1♠
P …….3 ………P ……   3SA
P …….4♠ ………P ……   5♠
P …….6♠……….Herkes Pas
Günümüz standartlarına göre deklarasyonu garip bulmamak zor, ama bu eski zaman Fransız sistemine kafa yormayıp nihai kontrata bakarsak, her şey yolunda.
Güney tarafından 6♠,
atak ♣J.
6♠’in mantıklı bir batarını bulabildiniz mi?
Nasıl Oynamalı?
Atağı elden ♣K ile kazanan Güney, yere doğru küçük ♠ oynar:
Batıdan ♠2, yerden ♠K, Doğudan ♠Q!!
♠Q’ın ‘yalancı-kart’ olduğu kimin aklına gelir? Deklaran ile ele gelip yerin ♠T’lusuna doğru ♠ ile devam eder. 6♠ bir içeri.

Aslında Doğu tarafından normal bir analiz, ♠Q’ını feda etmenin en azından mantıksız olmadığı sonucuna götürebilir bizi. Yer çok sağlam; Güney daha önce 3SA dediği için 6 tane ♠’i yok; deklaran ♠K’ya gitmiş, yani elde ♠J’si varsa empas atacak veya iki tur ♠ çekip elini açacak... Tabii tüm bunları masada hızla değerlendirip tereddütsüz uygulamak için hem düşüncede özgür hem de o ana odaklanmış olmak gerek. Zaten bricin önemli bir esprisi de bu değil mi: o ana odaklanabilmek. Dünkü hataya veya şanssızlığa takılıp kalmışken ya da yarınki kupanın hayalini kurarken bugüne yeterince odaklanmak mümkün mü?

Hiç yorum yok: