10 Şubat 2011 Perşembe

İşini İyi Yapabilmek


                                                                                                               deviantart
İnsanlar görüştükleri insanları titizlikle seçmeli,
çünkü davranışlar bulaşıcı hastalıklar gibi birbirine geçerler.
William Shakespeare / Macbeth

***
CEYLAN
Afsunlu şey: nasıl seçilen iki sözcük hiç
senin bedenin kıpırdanırken içinde titreşen
katıksız uyağın armonisine erişebilir?
Alnından dal ve lîr tırmanır,

ve yüzünün her tarafı benzetmelerle geçer
aşk şarkıları arasından, sözleri bir gülün
taç yaprakları kadar hafif, kitabını bir yana atmış
birisinin yüzünde dinlenen ve gözlerini kapatmış:

seni görmek için: sanki her bir ayak tüfek gibi
sıçramalarla yüklenmiş, fakat ateş etmeden, senin
boynun başını tutarken kıpırtısız, dinleyerek: sanki,

ayrılmış bir yerde yüzerken,
bir kız, yaprakların hışırtısını duyar ve dönüp bakar:
orman gölcüğü yüzüne yansımış.
Rainer Maria Rilke, Türkçeye çeviren: Vehbi Taşar

***
İŞİNİ İYİ YAPABİLMEK

Briçte oyuncular temelde ikiye ayrılır.
Birinci grup, oyun oluyorsa hemen yapmayı hedefler, ikinci grup, oyun oluyorsa bir fazla yapmaya çalışır. Bunu bulmak için de epey düşündükleri, oldukça da yavaş oynadıkları olur. Hatta defanstaysanız, adam bu kadar düşündüğüne göre oyun herhalde batıyor dersiniz, siz de batarı bulmak için kafa patlatırsınız, sonunda kağıdın kabak olduğunu görüp şaşırırsınız.

Briçte birlikte çalıştığım arkadaşlara bunu yapmaları gerektiğini söylerim. Oyun her durumda oluyorsa bile, bir fazla yapmanın yolunu bulabilirseniz rakiplerinize göre sizin farkınız ortaya çıkacaktır. Örneğin Orhan Ekinci bu alanda Türkiye’nin önemli isimlerinden birisidir, bu nedenle ikili turnuvalarda şansı yüksektir. Herkesin artı bir yaptığı üç sanzatuyu artı iki yapmak Orhan Ekinci için temel hedeftir. Takım maçlarında da Orhan Ekinci’nin oynadığı ellerde bir imp fark gelir.

Hangi iş olursa olsun ister çöp toplayın ister iyi bir şirkette çalışın aldığınız, yaptığınız işi başkalarından daha iyi yapabilmek önemlidir.
02 Ağustos 2009 Faik Falay, Cumhuriyet

Hiç yorum yok: