Cehaletini
itiraf eden, bir kez cahillik yapar.
Cehaletini
saklayan, bin kez tekrarlar.”
Japon
sözü
**
SUARE
Öğrendiğinde
annesinin şiir yazdığını,
Ve babasının şiir yazdığını,
Ve en genç oğlunun bir yayınevinde çalıştığını,
Ve ikinci kızının arkadaşının
bir roman yazdığını,
Amerikalı genç hacı
Haykırdı aniden:
“Amma da akıllı bir salkım bu!”
Ve babasının şiir yazdığını,
Ve en genç oğlunun bir yayınevinde çalıştığını,
Ve ikinci kızının arkadaşının
bir roman yazdığını,
Amerikalı genç hacı
Haykırdı aniden:
“Amma da akıllı bir salkım bu!”
(Moeurs Contemporaies III)
Ezra Pound (1885-1972, ABD) - Çeviren:
İsmail Haydar Aksoy
**
LILLI MARLENE
John Steinbeck'in
1943'te yazdığı, New York Herald Tribune’ de çıkmış gazete yazılarından biri:
*
Londra, 12 Temmuz 1943 - Bu, bir şarkının öyküsüdür. Şarkının adı Lilli Marlene. 1938 yılında Norbert Schultze ile Hans Leit tarafından Almanya'da yazılmış. Şarkıyı yayımlamak istemişler ama hangi yayınevine başvurdularsa geri çevrilmişler. Hiçbiri kabul etmemiş. Sonunda İsveçli bir kız, Lola Anderson adlı bir şarkıcı, şarkıyı beğenmiş, repertuarına almış. Ne zaman bir yerde şarkı söylese Lilli Marlene'i en sona saklıyormuş. Boğuk, buğulu bir sesi varmış Lola Anderson'un.
Londra, 12 Temmuz 1943 - Bu, bir şarkının öyküsüdür. Şarkının adı Lilli Marlene. 1938 yılında Norbert Schultze ile Hans Leit tarafından Almanya'da yazılmış. Şarkıyı yayımlamak istemişler ama hangi yayınevine başvurdularsa geri çevrilmişler. Hiçbiri kabul etmemiş. Sonunda İsveçli bir kız, Lola Anderson adlı bir şarkıcı, şarkıyı beğenmiş, repertuarına almış. Ne zaman bir yerde şarkı söylese Lilli Marlene'i en sona saklıyormuş. Boğuk, buğulu bir sesi varmış Lola Anderson'un.
*
Lilli Marlene basit bir şarkı. Bir sürü subay tanıyan, ama sonunda askerin birine tutulan bir kızın öyküsünü anlatıyor. Satırlarında gizli bir alay sezilen böyle şarkılardan bizde de çok var.
Derken Lola Anderson plağa okumuş şarkıyı; şarkı yine tutulmamış. Bir gece Belgrad'dan yayın yapan bir Alman istasyonu plağı çalmış. Rommel'in Afrika Korps'u için yayın yapıyormuş istasyon. Elindeki plakların büyük çoğunluğu bombardırmanlar sonucunda kırılmış, kullanılmaz duruma gelmiş. Lilli Marlene'i bulup çalmışlar. Ertesi sabah bütün Afrika Korps'un dilinde Lilli Marlene dolaşıyormuş. Alman istasyonuna, şarkının yeniden çalınması için mektuplar yağmaya başlamış.
Lilli Marlene basit bir şarkı. Bir sürü subay tanıyan, ama sonunda askerin birine tutulan bir kızın öyküsünü anlatıyor. Satırlarında gizli bir alay sezilen böyle şarkılardan bizde de çok var.
Derken Lola Anderson plağa okumuş şarkıyı; şarkı yine tutulmamış. Bir gece Belgrad'dan yayın yapan bir Alman istasyonu plağı çalmış. Rommel'in Afrika Korps'u için yayın yapıyormuş istasyon. Elindeki plakların büyük çoğunluğu bombardırmanlar sonucunda kırılmış, kullanılmaz duruma gelmiş. Lilli Marlene'i bulup çalmışlar. Ertesi sabah bütün Afrika Korps'un dilinde Lilli Marlene dolaşıyormuş. Alman istasyonuna, şarkının yeniden çalınması için mektuplar yağmaya başlamış.
*
Şarkının Afrika'da gördüğü bu ilgi Berlin'de duyulmuş. Eskiden bir opera sanatçısı olan Madame Goering, Lilli Marlene'i seçkin bir Nazi topluluğuna söylemiş bir gece. Ansızın ün kazanıvermiş şarkı, durmadan Alman radyosunda çalınmaya başlamış. Sonunda galiba Goering şarkıdan bıkmış, gizlice bir yasak kararı çıkarıvermiş. Ama bu arada olan olmuş bir kere. Lola Anderson 'askerlerin sevgilisi' haline gelivermiş. Resimleri elden ele dolaşıyor, sahradaki gramofonlardan buğulu sesi yükseliyormuş.
*
Şimdiye kadar yalnız Almanları ilgilendiren bir konuydu Lilli Marlene. İngiliz Sekizinci Ordu'su bazı Alman askerlerini esir alıp da şarkının plaklarını buluncaya kadar. Lilli Marlene önce Sekizinci Ordu'da dilden dile dolaştı. Arkasından Avustralyalıların diline takıldı. Üstelik Avustralyalılar şarkının sözlerini de değiştirdiler. Bir kızın kirli serüvenlerini anlatan bir Alman şarkısı... Komutanlar pek hoş karşılamadılar bunu. Az kalsın yasaklayacaklardı. Ama yalnız İngiliz ordusu değil, Amerikalıların Birinci Ordu'su da Lilli Marlene'i tutmuştu. Yasak kararının bir yarar sağlamayacağını gören komutanlar, askerlerin 'müzik zevkleri'ne karışmamayı uygun buldular.
Şarkının Afrika'da gördüğü bu ilgi Berlin'de duyulmuş. Eskiden bir opera sanatçısı olan Madame Goering, Lilli Marlene'i seçkin bir Nazi topluluğuna söylemiş bir gece. Ansızın ün kazanıvermiş şarkı, durmadan Alman radyosunda çalınmaya başlamış. Sonunda galiba Goering şarkıdan bıkmış, gizlice bir yasak kararı çıkarıvermiş. Ama bu arada olan olmuş bir kere. Lola Anderson 'askerlerin sevgilisi' haline gelivermiş. Resimleri elden ele dolaşıyor, sahradaki gramofonlardan buğulu sesi yükseliyormuş.
*
Şimdiye kadar yalnız Almanları ilgilendiren bir konuydu Lilli Marlene. İngiliz Sekizinci Ordu'su bazı Alman askerlerini esir alıp da şarkının plaklarını buluncaya kadar. Lilli Marlene önce Sekizinci Ordu'da dilden dile dolaştı. Arkasından Avustralyalıların diline takıldı. Üstelik Avustralyalılar şarkının sözlerini de değiştirdiler. Bir kızın kirli serüvenlerini anlatan bir Alman şarkısı... Komutanlar pek hoş karşılamadılar bunu. Az kalsın yasaklayacaklardı. Ama yalnız İngiliz ordusu değil, Amerikalıların Birinci Ordu'su da Lilli Marlene'i tutmuştu. Yasak kararının bir yarar sağlamayacağını gören komutanlar, askerlerin 'müzik zevkleri'ne karışmamayı uygun buldular.
*
Savaş şarkılarının
savaşa dair olması, savaşı anlatması şart değil. Zaten savaş şarkılarının çoğu kadınlara ve
aşka dair. Geçen savaşta oldukça yaygın bir ün kazanan Madelon ile Tipperary
şarkılarının savaşla hiçbir ilgileri yoktu. Bu savaşın Avustralya askerlerinin
dilinden düşmeyen bir başka şarkısı, Waltzing Mathilda da savaşı anlatmıyor;
koyun hırsızlığıyla ilgili. Belki bazı topluluklar Lilli Marlene'e saldırırlar
Amerika'da, düşman şarkısı diye, kötü bir kadını anlatıyor diye... Ama nasıl
olsa bir sonuç sağlamayacak böyle saldırılar. Lilli Marlene ölümsüz. Bir askere
olan aşkı yalnız Almanları ilgilendirmiyor.
Şarkılar siyasete
benzemiyor, sınırları kolayca aşabiliyorlar.
Ülkü Tamer – Radikal
Ülkü Tamer – Radikal
1 yorum:
İlgi çekici bir yazı.. Teşekkürler. Çocukluğumda moda olan, bilmeden yalan yanlış söylediğim bir şarkı.. Anlamından habersiz söylediğim hatta ezberlediğim pek çok şarkı gibi.. :)
Yorum Gönder