29 Kasım 2013 Cuma

Bilmediğini Bilmeyenler

                                                                                                        fineartamerica
Eğer sizin sokakları süpürmeniz gerekiyorsa,
Michelangelo'nun resim yaptığı, 

Beethoven'in beste yaptığı ya da 
Shakespeare'nin şiir yazdığı gibi süpürün. 
O kadar güzel süpürün ki herkes durup, burada işini çok iyi yapan biri var desin.
Martin Luter King
****
DENİZE YAKIN MAĞARALARDA
Denize yakın mağaralarda
bir susuzluk duyarsın, bir aşk,
bir coşku
deniz kabukları gibi sert
alır avucuna tutabilirsin.
Denize yakın mağaralarda
günlerce gözlerinin içine baktım,
ne ben seni tanıdım, ne de sen beni.
Yorgo Seferis - çeviren: Cevat Çapan
****
DENİZ MAĞARALARINDA
Deniz mağaralarında
bir susuzluk, bir sevgi var
bir coşku var
hepsi katı midye kavkıları gibi
tutabilirsin avuçlarında.
Gözlerinin içine baktım günlerce
deniz mağaralarında,
tanımadım seni
tanımadın beni.
Yorgo Seferis - Herkül Millas – Özdemir İnce
****
BİLMEDİĞİNİ BİLMEYENLER
Geçen gün bir kulüpte briç oynuyoruz, keyifliyiz, ellerde enteresan geliyor. 
Herkes her elde bir problemi çözmeye uğraşıyor, kimi zaman başarıyor kimi zaman da yanlış yapıyoruz. Masadaki kişilerden biri sorunlu, her el ortağını eleştiriyor ama yalan yanlış ne kritikler... Keyfimiz kaçtı. Briçle uzak yakın ilgisi olmadığı belli, yapılan her şeyde kendisi haklı ve partneri yanlış yapmış. 


Konfüçyüs’ün şu sözü geldi aklıma:
Bilen, bildiğini bilen rehberdir onu takip et,
Bilen, bildiğini bilmeyen uykudadır onu uyandır,
Bilmeyen, bilmediğini bilen çocuktur ona öğret,
Bilmeyen, bilmediğini bilmeyen cahildir ondan uzak dur !
*
Güzel laf, hayata da, briçe de bence çok uyuyor. Konusunda yeterli olmadığı halde konuşan ne çok kişiyle karşılaşıyoruz, hem de her gün. Yalnız briçte mi, siyasette de, sporda da karşımıza çıkmaz mı böyleleri? Bir de genelde böyle kişiler dinlemeyi bilmedikleri için kendilerine laf anlatmakta da zorluk çekeriz. Bir şey söylemek istersiniz ne mümkün, sizin ne söylediğinizle hiç ilgisi olmayan sözleri dinlemek zorunda kalırsınız. 


Eskiden böyle kişilerle tartışmaktan kaçınmazdım. 

Artık fark ettim ki öğrenmek içerden açılan bir kapı, siz dışardan ne kadar zorlasanız da nafile. Ne kadar çenenizi yorsanız da kişinin anlama kapasitesiyle sınırlısınız, onun için artık yalnız kendileri soranlarla görüşlerimi paylaşıyorum.

Son söz,
 ancak öğrenci hazır olduğunda öğretmen gelir.
07 Mayıs 2006 Faik Falay, Cumhuriyet
 
Briç felsefesini anlamamızı sağlayan, yol gösteren yazıları nedeniyle ustaya teşekkürler.

3 yorum:

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Uzuuun bir aradan sonra,tekrar,paylaştığınız anlamlı sözler ve dizelerle buluşmak çok güzel.

zihni örer dedi ki...

Evet, bence de hoş döndün bu konulara:)
Konfüçyüs’ün şu sözü geldi aklıma:
*
Bilen, bildiğini bilen rehberdir onu takip et,
Bilen, bildiğini bilmeyen uykudadır onu uyandır,
Bilmeyen, bilmediğini bilen çocuktur ona öğret
Bilmeyen, bilmediğini bilmeyen cahildir ondan uzak dur


Bu sözleri izninle, tarihi bir konuyu açıklamak için ben de kullanmak için arşivime almak istiyorum sevgili Dost:)

Unknown dedi ki...

çok iyi site tebrikler