1 Haziran 2011 Çarşamba

Problem Nasıl Çözülür?

Ahlak kaçınca,
para peşinden seğirtir.
Jacques Prevert
****
Bir insanın ana vatanı çocukluğudur.
Çocukluğunu 

doya doya yaşamamış bir insanın 
mutlu olması çok zordur.
Bir annenin, 
bir babanın 
en önemli görevi;
çocuklarının 
çocukluğunu doya doya yaşamasına 
olanak yaratmaktır.
Doğan Cüceloğlu
****

YALNIZLIK NEDİR
"Yalnızlık nedir?" diye sordu çocuk
Gülümsedi kadın
"Memeden kestiğimde seni
İçimde doğan boşluk gibidir" dedi.

"Kokundan uzak kaldığım an gibi mi?" dedi çocuk
"Ses sağnağında yüreğine tek bir tınının değmemesi gibi,
Düşsüz uyku gibi,
Renksiz düş gibi,
Çocuksuz ana kucağı gibi" dedi kadın.

"Yalnızlık nedir?" diye yeniden sordu çocuk
"Aşksız bahar gibi,
Kokmayan çiçek gibi,
Arı konmayan renk gibi" dedi kadın.
Hüzünlendi çocuk,
Gamzelerine iki büyük çaresizlik doldurarak
"Yalnızlık yavrusunun gözlerindeki çaresizlik gibidir" dedi kadın.

"Ağlatacak kadar güçlü müdür?" dedi çocuk,
Sarıldı kadın çocuğa
"Sana akan bu sevdam kadar keskindir" dedi
"Gülümsemene büyüttüğüm umudum kadar güçlü.."

"Acıtır mı insanın canını?" dedi çocuk
"Seni kaybetmenin korkusu kadar acı,
Senin gözyaşlarının ateşinden daha yakıcı" dedi kadın.

"Hep yalnız mıydın?" dedi çocuk
Daldı anılara kadın,
Eski bir aşkın kalıntılarında dolaştı biraz,
Biraz eski mutluluklara dokundu.
Çekingen.. Biraz da özlemli
Bugündeki yalnızlığını yaratan büyük aşkını düşündü.

"Hiç bitmez mi yalnızlığın?" dedi çocuk
O'nun gibi bakmayan
O'nun gibi gülümsemeyenler geldi aklına.
O'nun sarmalarındaki sıcaklığı yaşatamayanları düşündü.
"Büyük aşklar büyük yalnızlıklar doğurur` dedi kadın
Sarıldı çocuğa kadın
Umuda sarılır gibi
Yalnızlığını yıllara gömer gibi
Sarıldı sevdasının en güzel meyvesine...
Gassan Satar
 ****
PROBLEM NASIL ÇÖZÜLÜR?
Yaşamda karşılaştığınız problemlerle briçte karşılaştığınız problemlerin çözüm yöntemi aynıdır. Bir problemi çözmek için önce problemin ne olduğunu doğru teşhis etmek gerekir. Bir problemin ne olduğunu anlamayan o problemi çözemez. Bir mühendis olarak problem çözme metodunu okulda öğretirlerken, ne gereksiz bunu zaten herkes biliyor diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama yaşamda gördüm ki herkes değil, çok küçük bir azınlık biliyormuş. Belki de herkes biliyor ama sorunla karşılaştığı zaman uygulayamıyor, çünkü bilmek ayrı bir şey yapabilmek ayrı bir şey. Örnek mi istiyorsunuz,  sigaranın zararlı olduğunu herkes biliyor, bırakmaya gelince… Gelelim sorunun çözümüne:  İlk iş sorunu anla, kaynaklarına bak, dar boğazlarını incele, verileri kontrol et, nereye ulaşılması gerektiğini doğru tanımla. Brice indirgersek kaç löve almamız gerektiğini bil, hazır kaç lövemiz olduğunu bil, deklareyi hatırla, buradaki verileri ulaşılması gereken yolu planlamakta kullan.

İkinci işimiz planlamak; ana adımları tanımla, belli yollar kapalı ise alternatif yolları bul, yaratıcı düşün, yani önce kozları mı toplayacağız yoksa yan rengi sağladıktan sonra mı yapacağız o işi. Kozlar kötü dağılmışsa başka yan yollarımız var mı amacımıza ulaşmak için?

En sonunda planı dikkatle uygulamaya geçir, kapalı yolla karşılaşınca alternatif planlarını devreye sok, en önemlisi hatalarından ders çıkar, bu senin yüzeysel öğrenmeni derinliğine öğrenme ve sonuçta ustalaşma konumuna getirecektir.

Son söz “Bilmek öğretileri uygulamak değil, öğrenimlerini değiştirebilme becerisidir.”
19 Mart 2006  Faik Falay, Cumhuriyet                                                                

Hiç yorum yok: