SİNİRLİ
Aşırı sinirli biri, havaalanında kontrol memuruna etmediği hakareti bırakmamış.
Müşterinin abartılı kabalığı karşısında, memur sakin ve güler yüzlü bir şekilde
davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş.
Adam işini bitirip gidince, bir sıra arkadaki müşteri:
- Sizi tebrik ederim, hiç tahrike kapılmayıp nezaketinizi sürdürdünüz ama bu kadarı da fazla. Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı, demiş memura.
- Olmaz olur mu, var efendim demiş memur.
Kendisi Ankara' ya gidiyor, bavulları İzmir'e...
****
DOĞA
bulutsun başımda
seninle gök parçası gönlüm
gövdem uçarı
gelsen ebemkuşağı
gitsen yağmur
Bedri Karayağmurlar
bulutsun başımda
seninle gök parçası gönlüm
gövdem uçarı
gelsen ebemkuşağı
gitsen yağmur
Bedri Karayağmurlar
****
İNSANA MI, KURALLARA MI
SAYGI ?
Geçen gün kulüpte
turnuva oynuyorum, masamıza iki genç briççi geldi.
Deklareler
bittiğinde bizim taraf atak edecekken yanlış taraftan çıkış oldu.
Durdum direktör
çağıracakken, gençlerden biri önemli değil buyurun atağınızı yapın dedi.
Normal atağımı yaptım, rakip gereken bir empası bulamayınca battı.
Normal atağımı yaptım, rakip gereken bir empası bulamayınca battı.
Oyun sonunda
gence, direktör çağırıp atağı kabul hakkını kullansaydın empası bulamasan bile
oyunu yapıyordun neden çağırmadın direktörü dedim.
Size olan
saygımdan abi dedi. Günlerce bu söz kulağımda çınladı durdu.
Biz toplum olarak
saygıyı doğru mu tanımlıyoruz? Saygı kelimesinden ne anlıyoruz acaba?
Direktörü çağırıp haklarını kullansaydı bana karşı saygısızlık mı yapmış
olacaktı bu genç arkadaşım?
Gelişmiş ülkelere baktığımda onlar saygıyı kurallara uymak olarak anlıyorlar.
Gelişmiş ülkelere baktığımda onlar saygıyı kurallara uymak olarak anlıyorlar.
Onlarda saygı
kavramı toplumsal kurallara uyumla ilgili bir kavram, insan haklarına saygıyı
insana saygıdan, hukuka saygıyı dostlara saygıdan önde tutuyorlar.
Onlar örneğin
trafikte acil durum şeridini kullanmamayı, kırmızı yanarken geçmemeyi, yolda
yayaların geçişine öncelik vermeyi saygı olarak anlarken, biz büyüklerimizin
yanında sigara içmemeyi, bacak bacak üzerine atmamayı, yöneticilere yalakalık
yapmayı, saygı olarak anlıyoruz.
Onlar otobüse
binerken insanların sıraya girmelerine ve önce gelenin otobüse binmekte öncelik
almasına saygı derken, biz otobüse itiş kakış binmeyi ama otobüste türbanlı
hanımlara yer vermeyi saygılı davranış olarak anlıyoruz. Onlar sahip oldukları
işte ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmayı işine saygı olarak
düşünürken biz kaytarabildiğimizce kaytarmayı ama müdür gelince ayağa kalkmayı
saygı olarak kabul etmişiz. Bizde eskiden hürmet de vardı artık pek
kullanılmıyor.
Her şey saygı
kavramı içine tıkıştırıldı, acaba doğru mu yapıyoruz?
11 Şubat 2007 Faik Falay, Cumhuriyet
**
Benzer bir yazı:
11 Şubat 2007 Faik Falay, Cumhuriyet
**
Benzer bir yazı:
YETKİ VE AYRICALIK
Avrupa’da briç oynuyoruz, biz
kapalı odadayız.
Kapalı odaya ancak görevliler
girebiliyor.
Maça başlayalı on dakika olmuş,
ikinci bordu oynuyoruz.
Kapıda bir konuşma başladı,
döndüm baktım, Rona Gianarrigo.
Yanında bir kişi daha var.
Rona Gianarrigo 1940
doğumlu, Avrupa Briç Federasyonu başkanı,
çok beyefendi biri.
İçeri girmek istemiş.
Görevliler hemen yanına
koştular, saygı ile selamladılar ama girmesinin mümkün olamayacağını
söylediler başkana.
Başkan da hiç itiraz etmedi,
kapıda şöyle bir an durdu, sonra yanındakine başını sallayarak bir
şeyler söyledi ve dönüp gittiler.
Avrupa’da insanların görevleri
onlara kural dışı davranabilme ve ayrıcalıklı yaşama hakkını vermiyor!
12 Temmuz 2009 Faik Falay, Cumhuriyet
http://bricoyunu.blogspot.com/2011/10/yetki-ve-ayrcalk.html12 Temmuz 2009 Faik Falay, Cumhuriyet
1 yorum:
Saygısızlığın ve insan ihlallerinin arttığı günümüz için ne kadar önemli bir post... teşekkürler.
Yorum Gönder