25 Şubat 2014 Salı

Skora Göre Oyun

Eğer hepimiz, her zaman, hep aynı fikirde olsaydık, 
her şey ne kadar monoton, usandırıcı ve yavan olurdu!
Yeryüzü üzerinde oturulmaz hale gelirdi.
Yüzlerin ve karakterlerin çeşitliliği kadar, 
fikirlerin çeşitliliği de zorunlu ve kaçınılmaz şeydir. 
Bazı kimselere hoş gelen bir şeyin başkalarına öyle gelmeyeceğini kabul etmek, 
içine sindirmek gerekir.
Diderot / Ahlaki Mektuplar                                                                                                        
***
KEDİ SU SEVER Mİ?
Göl kenarında yaşayan ve sudan nefret eden bir kedi doğum yapar. Bu kedinin yavruları ise annelerinden farklı olarak gölde oynamayı ve suya girmeyi çok sevmektedir. Anne kedi de yavruları ile birlikte göle girer ve onlarla suda oynar. Bunu gören bir başka kedi hayretler içinde kalır ve ona sorar: "Sen hep sudan nefret ederdin, ama görüyorum ki artık sudan hiç çıkmıyorsun. Bunun sebebi nedir?"
Anne kedi şöyle cevap verir: "Hala suyu sevmiyorum ama yavrularımı çok seviyorum".
*
Hepimizin hoşlandığı veya hoşlanmadığı birçok şey vardır. Ancak birini çok seviyor ve onunla bir şeyler paylaşmak istiyorsak, onun hoşlandığı şeylere bakış açımızda esnek olmalıyız. Özellikle ailemize karşı bize düşen daha özverili ve daha hoşgörülü olmaktır. 
*
Zararlı bir yönü yoksa sevdiğimiz kişinin hoşlandığı şeyleri sevmeye çalışmalı veya en azından hoşgörülü ve anlayışlı olmalıyız. 
Cem İşmen, Denizce
***
NE KALABİLİR SENDEN

Ne kalabilir senden, yüzünün çizgileri mi
kurumuş bir yaprağın okunmaz çizgilerinde;
ne kalabilir senden, sesin mi, bir bilinmedik
ırmaktaki sazlar arasından yükselen, kuytu
kurbağa sesinde; suyun gelip gelip dövdüğü
ıssız bir kıyıdaki yosunlar, çakıl taşları
ne saklayabilir gölgenden senin; her saniye
milyonlarca doğuşun, ölümün, yenilenişin
arasında var mı yer sana, gök mü umursadı
yer mi seni şimdiye dek; eline geçirdiğin
bütün uçlar, görünmez iplerin bütün uçları
seni çıkarmadıysa bir yerlere, dönüp dönüp
sende düğümleniyorsa hepsi ne bu çırpınma,
çektiğin gibi üstüne gecenin yorganını
saklan olup bitecek her şeyden sonsuza değin,
gör, düş mü girer koynuna artık yıldız mı girer,
hayvansı bir uykuyla dal gitsin, ne var kalacak
senden bu ıpıssız çölde, rüzgâr dakikada bir
yeni haritalar çizdikçe şu uçsuz bucaksız
kum yığınlarına, söyle, ne var kalacak senden
belleğinde kuşun ağacın suyun, kör bir sfenks
umursamazlığıyla kendi iç uzayına dalmış
zamanın çevresinde eserken milyonlarca toz,
toz benzeri bütün geçmişler, bütün gelecekler?
Sait Maden
****
SKORA GÖRE OYUN

Bir seans esnasında duruma göre yaklaşımınızı değiştirmek gerekebilir. 
Ciddi oyuncular her  eli oynadıkça  alacakları puanı tahmin ederler. 
Biraz deneyerek, sağlıklı tahminde bulunmayı öğrenirsiniz ve seansın yarısında ne durumda olduğunuz ve ikinci yarıda ne yapmanız gerektiği konusunda iyi bir fikriniz olur. 
Eleme turunda half time da averajın altındaysanız durumu düzeltmek için  biraz açılmak ve riske girmek kararı alabilirsiniz. Aynı şekilde, üç seanslık bir turnuvada iki seans sonunda, yüzde 55 lik bir skorunuz varsa kazanmak için üçüncü seansta biraz gayret etmeniz gerekir. 
Diğer taraftan, kısa bir finalin yarısında kendiniz  çok önde hissederseniz, ikinci yarıda bir şey kaybetmemek için pasif oynamaya karar verirsiniz.
*
Topu Yakalamak İçin ‘Saldırma’
Bir yarışmanın son turlarında  açıkça topa ihtiyacınız olduğunu anlayabilirsiniz. Örneğin altı bord kala, o ana kadar skorunuzun yüzde 53 olduğunu tahmin ediyorsunuz. Bu durumda averaj puanların hatta averajın biraz üzerindeki puanların size hiç faydası yoktur. İyi bir yerde bitirmek istiyorsanız muhakkak top almanız gerekir. Böyle bir durumda biraz hesaplıca ‘saldırma’ istediğinizi sağlayabilir.
*
‘Saldırma’ normalin dışında bir netice almak için gayret etmek demektir. 
Bu size ya top verir ya da sıfır ve sıfır alma ihtimalinin daha fazla olduğu unutulmamalıdır.
Başarılı bir ‘saldırma’nın anahtarı, konuşma, oyun veya defansta  farklı  bir şey yapmak demektir. Bu, diğer masalarda alınan sonuçlardan tamamen farklı bir netice verecektir. Şanslı iseniz sizin için top olabilir.
‘Saldırma’nın manası normal ihtimalin tersine gitmektir ama bunu fazla abartmamalısınız. Yüzde on ihtimali olan bir alternatifi seçmeniz aptallıktır, zira dokuz kere sıfır alırsınız bir kere top. İşin inceliği biraz riske girmektir. Yani yüzde elli şans yerine yüzde kırkı seçmektir.
Örnekler
Pik.    RD8
Kör.   V963
Karo. DV4
Trefl. AD10

Zonsuz, dağıtan kuzey.
Kuzey ...   Güney
Pas     ...    1Kör
3Kör   ...    ?

Ortağın limit arttırmasından sonra bu dengeli elle dört kör oynamak istemezsiniz. Ortağın bir rengi kısa olacaktır ve düplikasyon olması da garanti gibidir. Üç sanzatu da cazip bir alternatif değil. Salondaki her çift zon oynayacaktır, normal olarak zona gitmekten başka çare yok.
İşte bu, size  top almak için bir fırsattır. Ortağın üç kör deklaresine pas geçin. Top veya sıfır almanız garantidir ve ortağın şöyle bir el vermesi için dua edin.

Pik. 6
Kör. AR72
Karo. 9762
Trefl. R754

Dokuz löve limit olabilir, bu durumda sizin pas geçmeniz top getirir.
Dikkat edin, bu tutumla siz  geçmeye çalışmıyorsunuz. Sadece normal tutumun yakalayamadığı halde, sizin normal dışı davranışınızın puan  bulmasını ümit ediyorsunuz.
http://zafer-ikiliturnuva.blogspot.com/  a teşekkürler
görsel: pbase

1 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

Yine anlam yüklü.. hüzün enjekte eden gerçekleri dile getiren satırlarla bezemişsin sayfanı sevgili Alizafer..
Bazen, yorum yazsam da yazmasam da, defalarca okurum ve minik notlar halinde klasörüme taşırım bu güzel alıntıları.. Ve birbiri ile ve duygu dünyası ile birleştirmenin güzelliğine takılır kalırım.