12 Şubat 2014 Çarşamba

Pas Geçerek Dağılımları Öğrenmek

Shostakovich - Ballet Suite No. 1 - Lyric Waltz - Part 1/6
*****
En iğrenç yozlaşma
aynı kültürden iki kişinin
birbirlerinin acısını ve sevincini anlamamasıdır,
Nietzsche
*****
Pierre-Auguste Renoir
Sanatçının evine gelip, onu ziyaret edenlerden birisi sordu:
-  Resimlerinizdeki bu doğallığı nasıl sağlıyorsunuz?
Renoir sıcak bir tebessümle cevap verdi:
-  Hiç yılmadan çalışıyorum. Baktım olmuyor, yeniden yeniden yapıyorum.
Ta ki resimlediğim insanları çimdikleyesim gelene kadar.
İşte o zaman," Tamam " diyorum...
*****
YAŞIYORUM DEMEK
Çok merak ediyorum kendimi 
Başıma bir şey mi geldi 
Öldüm mü kaldım mı 
Hiçbir haber yok kendimden 

Bu sabah kapımı çaldım 
Kapıyı açan kendim 
Bir süre kendime baktım 
Bu güleç yüz bendim 

Oh ne güzel bir sabah 
Bugün de yaşıyorum demek 
Benden başka yok kimsem 
Beni merak edecek.
Aziz Nesin
*****
PAS GEÇEREK DAĞILIMLARI ÖĞRENMEK
Pas geçerek keşif kavramı ilk önce Terence Reese'in "The Expert Game" isimli kitabında ortaya atıldı ve daha sonra birinci sınıf oyuncuların repertuarına girdi.

"The offical Encyclopedia of Bridge" Discovery yani keşif için:
"Kapalı ellerin bilgilerini elde etmeye yönelik bekleyerek bilgi alma operasyonu" açıklamasını getirmiş.
Birkaç yıl önce buna paralel imkânların kompetisyon esnasında da ortaya çıkabileceği düşüncesi aklıma geldi.

Günümüzde herkes pre emptive konuşarak rakibe baskı uygulamayı ve onların bilgi alışveriş sahalarını daraltmayı düşünüyor. Sonuçta kontrat bizim tarafta kalır ise rakipler tam anlaşma fırsatını bulamadıklarından limitlerini de yanlış tespit etmiş olabilirler, bu tabii ki iyi. Fakat bu konuşmalar sonunda defansta kalırsak deklerasyonu dinleyen usta bir oyuncu bu fazladan konuşmaları yer oyunu esnasında kâğıtları doğru plase etmek sureti ile kendi avantajına çevirebilir. O zaman da geç olmakla birlikte hiç konuşmamış olmayı isteriz. Bazı durumlarda öyle bir elimiz olur ki sonuçta dekleranın kendimiz olacağını biliriz, işte bu durumlarda rakipleri konuşturup aksi takdirde mümkün olmayan çok önemli ipuçlarını da elde edebiliriz.

Nihai kontrat elimizde, ortaktan destek talep etmiyoruz, rakipler forsing konuşuyor. Öyleyse dinliyor ve öğreniyoruz. Bu bilgiler yer oyununda bize çok yardımcı olacak.
*****
SİHİRLİ KELİME!
Kara Kutu
(Bob Havvk'ın radyo Lemac'ta anlattığı briç hikâyesi)
Bir zamanlar devamlı kazanan bir briç oyuncusu varmış. 
Bu briç oyuncusu kritik bir karar vermesi gerektiğinde cebinden siyah bir kutu 
çıkarıp kimsenin görmesine izin vermeden içine bakar, kapatıp tekrar cebine koyarmış. Değişik partnerle oynamasına rağmen turnuvaları hep üst sıralarda bitirirmiş. 
*
Günlerden bir gün adam ölünce bu küçük kara kutu açık arttırma ile satışa 
çıkarılmış. Açık artırmada en fazla fiyatı veren kişi, kulüpte  her el zon söylemesi 
ile tanınan biriymiş. 
Heyecanla kutuyu açtığında içinden üzerinde tek bir kelime yazılı bir kağıt parçası çıkmış: PAS.
*****
Benzer Bir Yazı
RAKİP RADYOMUZU DİNLİYORSA
Eskilerde, briç metotları henüz tam rafine edilmemişken amaç, uygun kontratlara gelebilmekti.  Zaman içinde hedefe giden yolda binlerce bilimsel deklere ile takviyeler yapıldı. Son dönemlerde ise amaç iki yönlü oldu: Kendi ortaklığımız için en iyi kontratı tespit ederken bir yandan da rakiplerin işlerini bozmaya ve onların deklere sahalarını kısaltarak uygun kontratlara gelmelerini engellemeye çalışıyoruz. Pre-emptive açılışlar, iki renkli ellerle sıçramalı deklereler, Multi konvansiyonu, sıra dışı sanzatular hep bu ikinci amaca yönelik.
*
İnsanlar konuşmasını seviyor fakat hayatta hoşumuza giden her şeyin bir bedeli var. Bu deklereler zayıf rakiplere karşı avantaj sağladığı kadar, eğer kontrat rakipte kalırsa deklerana da yol gösterici oluyor. Esas ustalık, rakip radyomuzu dinliyorsa sesini kapatabilmek. Rakibi bilgilendirme sonucunda birçok oyun batmış, batabilecek birçok oyun çıkmıştır.
Kompetisyonda risklerle kazançları tarttıktan sonra şu üç soru önemlidir:
1.Bu el kime ait?
2.Rakiplere aitse kazançlı çıkabileceğimiz bir baraj olabilir mi?
3.Konuşarak ortağıma mı, rakibe mi yararlı olurum?

Hiç yorum yok: