**
**
İki Parça Can
**
Acemi sarrafın
yanlış bakışı
Parlak taşı
mücevhere eş görür
Üstü başı düzgün
cahiller
Kendisini alim ile
eş görür.
Karacaoğlan
**
Siyasette binlerce
yıllık bir söz vardır: “Yalnız ölüler dönmez.” Ali Sirmen
**
Erdal Atabek – Cumhuriyet 29 Mayıs 2023
Freud’u
okuyorum...
Arkadaşım söz
edene kadar aklımda yoktu.
“Bana Freud’u
anlatır mısın?” demişti, “Hani uygarlığın temel taşı olan kişiler derken Freud
demiştin, Marx demiştin.”
“Bir de Darwin
olmalı” dedim. “Bu üç kişi uygarlığın kilit taşlarıdır bana göre. Darwin, evrim
kuramını bulmuştur; Marx, artık değeri, emeğin sömürüsünü, Freud da bilinç
dışını.”
Bilinçdışı bu
denli önemli miydi?
Evet, çok
önemliydi. Çünkü, bilinçli sandığımız davranışların çoğu bilinç dışı itkilerle
güdülenmiştir.
Gizli korkularımız,
farkına varmadığımız özlemlerimiz, içimize gömülmüş öfkelerimiz ortaya çıkan
davranışlarımız olur.
“Benim kararım”
sandığım şeylerin çoğu bilinç dışı itkilerimin güdümünde oluşmuştur.
**
GÜZELLİK GÜNÜ
Patlayan tomurcuk, vızıldamakta olan arı;
budalalığı fısıldayan rüzgâr:
insanların basitçe bahar olarak bildiğinin
yeryüzünü kendinden geçiren gelişi;
beynim fışırdıyor bütün bununla şimdi –
Şapkama bir tüy iliştirirdim
bu kadar saygı değer olmasaydım,
siyah frak-ceketimde bu kadar katı.
Ah, yalnız düğmelerini açabilseydim
hepinizi bir salkım halinde toplayabilirdim,
kızlar sizleri, ahırdaki ve şehirdeki,
çok bilmiş olan seni, dilini yutmuş olan hödüğü,
büyük evden gelmiş seni, gecekondu mahallesininkini,
ve sizleri, ah ağaç, ve çimen ve kuştüylerini,
seni de, beyaz yavaş-adımlarla dolaşan baba,
seni at, seni güneş, seni bulut, seni su,
ve dans ederdim hepinizin arasında
bu kadar saygı değer olmasaydım,
siyah frak-ceketimde bu kadar katı. Richard Minne (1861-1965) Çeviren: Vehbi Taşar
**
VELİ BEY İN
KAYGISI
Cumhuriyetin
ilk yılları, Afyon askeri bando mızıka şefi Veli bey Ankara’ya gelir.
O yıllarda
bando görevlilerinin terfileri yalnızca yıllarla ölçülmeyip aynı zamanda
mesleki düzeylerinin de kontrol edilmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı bando mızıka şefi - Veli beyin çok eski ahbabıdır-
gerekli formaliteleri yerine getirdikten sonra Veli beyle yemeğe çıkarlar, rakı
masasında dostuna ailesini ve çocuklarını sorar. Veli bey dertlidir, büyük oğlu
üniversiteye girmiş, kariyerinde yükselme yolundadır ama küçük oğlu Orhan
İstanbul’da sanatçı havasında bir gruba takılmış, üniversiteyi bırakmış, şiir
yazmakla uğraşıyormuş. Afyon’daki tüm aile Orhan’ın bu tutkusunun bir meslek
oluşturamayacağı nedeniyle üzüntülüymüş. Yıllar geçer Veli’nin oğlu Orhan Veli
Kanık tüm Türkiye’nin tanıdığı bir şair olur, ismini edebiyat dünyasına altın
harflerle kazır, ağabeysinin ismini bileniniz var mı bilemiyorum.
*
Bu öyküyü
şunun için anlattım; yıllar önce Denizli’de briç üzerine bir konferans
vermiştim. Sorular kısmında arkalarda oturan İsmail İyilikçi isminde bir
arkadaş dedi ki: “Brici çok güzel anlattınız ama benim yangınımın nedeni briç.
Oğlum tüm Denizli’nin iftihar ettiği bir çocuktu, çok zeki, kendisinden büyük
gelecek beklediğimiz bir gençti, İstanbul’a okumaya gitti brice takıldı,
okulunu bıraktı, biz aile olarak bricin gençlere zarar verdiğini düşünüyoruz.
Şimdi ben yakın çevreme Rahmi iyi bir briççi oldu gurur duyuyorum mu diyeyim,
yoksa Rahmi briççi oldu çok üzgünüz mü diyeyim bilemiyorum” Kendilerine
oğulları Rahmi’yi çok iyi tanıdığımı bugüne kadar Türkiye’de yapılmayan
yurtdışında hakemlik sertifikası almış tek kişi olduğunu ve kendisiyle tüm
ailenin gurur duyması gerektiğini anlattım. Gençlerin briçe olan tutkuları
nedeniyle pek çok ailede benzer kaygılar vardır. Ancak aileler kaygılanmasın
briç tutkusu gençlere hayatla ilgili pek çok şey öğretecektir.
11 Mart 2007
Faik Falay, Cumhuriyet