12 Kasım 2023 Pazar

Kazananlar ve Kaybedenler

Les Égarés "Esperanza" / Jazz in Marciac 
**
**
https://www.youtube.com/watch?v=Z0X1ke_wfi8
**
Bana iyi davranan ama garsona kaba olan birine güvenmiyorum.
Çünkü o pozisyonda olsaydım bana da aynı şekilde davranırdı.
Boksör Muhammed Ali
 ***
POPÜLER MÜZİK

Popüler müzik, popüler kültürün en önemli alanlarından biridir. 
Popüler kültür halka ait diye bilinse de  yönlendiricileri ve denetleyicileri egemenlerdir. 
Bu alan, egemenlerin at oynattıkları, egemenliklerini pekiştirdikleri bir alandır. 
'Adorno' popüler müziğin kitleleri  apolitik hale getirdiğini söyler. Ona göre toplumun bilinçlenmesini, zekasının gelişmesini  sağlayacak olan çok sesli müziktir. 
Diğerleri ise nitelikten yoksun, siyasi erkin güdümünde, kitleleri yapay mutluluğa sevk eden içi boş müziktir.

Popüler müzik eğlence sektörünün malzemesi ve gündelik yaşamın müziğidir. Kapitalist sisteme paraleldir. Sistemin egemenleri popüler kültürün ve popüler müziğin de yönlendiricileridir. Toplum siyasi erke müzik yoluyla entegre olmaktadır. Müziği yönlendiren sektör, dışarıdan  bireye yön verir. Bireyin beğenisinin altında ise kültürel arka planının etkisi vardır.

Popüler müziğin oluşturduğu simgesel kahramanların modeli kültürel arka planımızı eriterek bizi bilinçsizleşme boyutuna iter. Bu boyutta artık bireysel yargıların yerini ortak tüketilen ürünlerin  hazzı almıştır.

Müziğin yerini görselliğin verdiği haz ilkesi mi almıştır? Yoksa popüler kültürün müzik boyutu bizi Freud'yen egolarımızdan mı yakalamıştır?

Vural Yıldırım,  Folklor/Edebiyat 2004 

**
HAYIR DUASI
Dilencinin avuçlarında acı birikir de
Yangınlara benzeyen günler yaşarım
Yoksulların gözyaşları dökülür defterlerime
İntihar etmek için çıktığım kulelerden
Yaşamayı öğrenerek inerim
Göğsüm kendine yetmeyen aşklara mezar olur
Defterlerimin sayfalarında çocukluğumu
gizlediğim ormanlar iç çeker
uykusu kaçar ölülerin
satırlarına sığındığım kitaplar kilitlenir
menzilinde yaşadığım nefret bulaşır
kelimelerime
ziyan olur bütün sözlerim
yüzümün gürültüsüyle rüyalarım dağılır
bir gölge kalır benden geriye
Işısın içimdeki kandil
Beni öldürenler uzun yaşasın
unutkan bir yürüyüşe dönüşsün
adımlarım
yeşersin dudaklarımda kuruyan şiir
Gözyaşı ve keder
Kan ve irin
Kin ve öfke
hepsi geçer hepsi geçer
hepsi

Dönme vakti gelmedi mi?
Annem tuz almaya göndermişti beni
Şehmus Ay
**
KAZANANLAR VE KAYBEDENLER
Gerek briçte gerek yaşamda iki tür insan grubu vardır:
Kazananlar ve kaybedenler.
Kazanan insanlar:  Daha fazla çalışırlar ve daha çok zamanları vardır.
Sorunun üstüne giderler, söz verir sözlerini tutarlar. Ne zaman savaşıp ne zaman geri adım atacaklarını iyi bilirler.  Tanıdıklarına dostça hisler beslerler, insanları dinlemeyi seçerler.  Başkalarının güçlü yanlarına saygı duymaktan çekinmezler, açıklama yaparlarken örnek ve kanıt verirler.
Kendi iş sınırları dışında da sorumluluk duyarlar, hızlarını doğru tayin ederler, zamanı daha iyiye ulaşmakta kullanırlar. Hata yapmaktan korkmazlar, hatayı tekrarlamamayı hedef alırlar. Olasılıkları ve çözümleri düşünme alışkanlıkları vardır.
Kaybeden insanlar: Her zaman çok meşguldürler, sorunların etrafında dönerler ama çözüm getiremezler.  Çoğu zaman söz verirler ancak sözünü tutmayı başaramazlar. Önemli durumlarda savaştan geri çekilirler, gereksiz alanlarda savaşmayı seçerler. Dostça davranırken yok yere kırıcı olabilirler. Konuşma sırasında sıraları yoktur, devamlı söze girmeye çalışırlar.  Başkalarının zayıf tarafları onların seçtiği alanlardır. Bahaneler bulmakta, bunlar benim işim değil bana ne demekte uzmandırlar.  İşe aşırı süratli başlayıp yavaş bitirirler. Eleştirilmekten çok rahatsız olurlar. Hata yapmaları değil başkalarının ne diyeceği önemlidir onlar için. Çözümlenemeyecek sorunları hedef alırlar, kaderlerine bağlarlar.
13 Haziran 2010  Faik Falay, Cumhuriyet
**
YENİLGİ
Bir öğrencinin sınavından bir futbol takımının maçına, bir siyasi partinin seçim sonuçlarına kadar her işte yenmek kadar yenilmek de vardır. Kazanmak kadar kaybetmek de yapılan her işin sonunda yer alabilir. 
‘Hiç yenilmeden hep kazanmak‘ öğretisi kişilerin zayıflığını körükleyen yanlış bir öğretidir.’
*
Hep kazanıyor olmak’ sanıldığı gibi bir güç değil, büyük bir zayıflıktır. Çocuklara yönelik çizgi filmlerin büyülü kılıçlarından hayatta hep başarıyı alkışlamaya kadar uzanan yengi fetişizmi insan kişiliğini güçsüz bırakan yanlış bir öğretidir. Bu öğretiyle yetişen insanlar karşılaştıkları başarısızlıklarla yıkılırlar. Eksiklerini göremezler, göremedikleri için de yanlışları eksikleri sürer giderOnları yeni yenilgilere aday duruma getirir.
*
İnsan kişiliklerini geliştirmek istiyorsanız,  onlara ‘Neden Yenildiğini Bilmek’ konusunu öğretiniz. 
Neden mi?
Bunu bilmeden kazanamazsınız da ondan…
Erdal Atabek

3 Ekim 2023 Salı

Ogüst

Paganini: La Campanella 
***
Nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, 
ben sahtekarlık diyorum.
Charles Bukowski 
***                                                         
YETKİ  VE  AYRICALIK                   Avrupa’da briç oynuyoruz, biz kapalı odadayız.  
Kapalı odaya ancak görevliler girebiliyor. 
Maça başlayalı on dakika olmuş,  ikinci bordu oynuyoruz. 
Kapıda bir konuşma başladı, döndüm baktım, Rona Gianarrigo.  
Yanında bir kişi daha var.
Rona Gianarrigo  1940 doğumlu,  Avrupa Briç Federasyonu başkanı,  
çok beyefendi biri.
İçeri girmek istemiş.

Görevliler hemen yanına koştular,  saygı ile selamladılar ama girmesinin mümkün olamayacağını söylediler başkana. 
Başkan da hiç itiraz etmedi,  kapıda şöyle bir an durdu,  sonra yanındakine başını sallayarak bir şeyler söyledi ve dönüp gittiler. 
Avrupa’da insanların görevleri onlara kural dışı davranabilme ve ayrıcalıklı yaşama hakkını vermiyor!
12 Temmuz 2009 Faik Falay, Cumhuriyet

***
OLMAYANIN YARARI
tekerleğin göbeğini
otuz çubuk bölüşür
ortasındaki deliktir
onu yararlı kılan

bir testi yaparsın
çamurdan
içindeki boşluktur
onu yararlı kılan

pencereler kapılar
oyarsın odaya
oyuklardır
onu yararlı kılan

olandan  kâr gelir
olmayandan yarar
Lao Tsu
***
OGÜST
Zayıf 2 açışı sonrasındaki forsing 2NT deklaresine cevap metodudur. Bu sayede zayıf 2 açan taraf hem elinin kuvvetini hem de uzun rengindeki yüksek onörlerini gösterebilir (yüksek onörler A, K ve & Q' dur. J hesaba katılmaz).
Cevaplar şöyledir:
3 Trefl: min. el, uzun renkte 1 yüksek onör
3 Karo: min. el, uzun renkte 2 yüksek onör
3 Kör:  max. el, uzun renkte 1 yüksek onör
3 Pik:   max.el, uzun renkte 2 yüksek onör
3 Nt:    max. el, uzun renkte 3 yüksek onör
*
Hatırlama için ipucu: "Minörler minimum, 1-2-1-2-3" numaralar, mümkün olan 5 cevabın her biri için elde olan yüksek onörleri göstermektedir.
Not: Açıcının minumum (6HCP) ile maximum (10-11HCP) arasında olduğu durumlarda şu şekilde değerlendirilir;
8HCP+ 7 kayıp varsa maximum
8HCP+ 8 kayıp varsa minumum
*
Kayıplar:
Her bir renkte muhtemel 3 kayıp vardır; AKQ. Bununla birlikte  desteksiz bir Q yarım kayıp, ufak bir singleton 1 kayıp, ufak bir dblton 2 kayıp olarak sayılır ve AJxxxx, xx, xx, Qxx şeklindeki bir el 8,5 kayıplı olarak değerlendirilir. Ancak Qxx' yı QJx şeklinde değiştirirsek kayıplar 8 ile sınırlanacaktır. Her iki elde bir top onöre sahip ve minumum kuvvette olduğundan 3§ deklaresini gerektirir.
“albabridge.net” teşekkürler.

2 Ekim 2023 Pazartesi

Çapkın Hikaye

                                                   saner özdilek'e teşekkürler

Вальс сэра Хопкинса. Waltz Sir Anthony Hopkins

*

Sir Philip Anthony Hopkins  (d. 31 Aralık 1937), Galli aktör, yönetmen, yapımcı,  besteci ve ressamdır.  Britanya İmparatorluk Nişanı (CBE) sahibidir.                     https://tr.wikipedia.org/wiki/Anthony_Hopkins

***
Korku, en beşeri duygudur. 
Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi, beni korkusuz insan sandılar. 
Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. 
Korkarım, yine söylerim.
Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar. 
Aziz Nesin (Mum Hala)
Tembellerin çalışma günü yarındır. Vakıf çocuklarına öğütlerinden. “nesinvakfı.org”
***
HEPSİ AYNI
Kaç sevgiliyi sonuncu saydıysam
 Hepsi de aynı kadındı
 Bilmiyorlardı kendilerini
 Ama ben biliyordum
 Çünkü hep aynı bendim.
 Kaç kadını seviyorum dedimse
 Hepsi de aynı kadındı
 Bilmiyorlardı birbirlerini
 Ama ben biliyordum
 Çünkü hepsini seviyordum.
 Kaç kadın ihanet ettiyse
 Hepsi de aynı kadındı
 Bilmiyorlardı kaç yaram olduğunu
 Ama ben biliyordum
 Çünkü vurulan hep bendim.
Aziz Nesin
*****
ÇAPKIN HİKAYE
Mayıs ayı girince, çalıştığım derginin sekreteri,
-  Artık yaz geldi, çapkın hikaye yaz dedi.
Hiç bozuntuya vermedim, başüstüne! dedim.
Kendi kendime, çapkın hikaye nasıl olur diye düşündüm.
Bir hafta sonra sekreter,
-  Çapkın hikaye yazdın mı, dedi.
-  Unutmuşum, haftaya yazarım, dedim.
Unuta unuta mayısı atlattım, haziran girince sekreter iyice kızdı.
Temmuzda da,
-  Bana bak, yazacaksan yaz, yazmayacaksan söyle başkasına yazdıralım, deyince
hem şerefi kurtarmak, hem de geçim derdi uğruna çapkın hikaye yazmaya karar
verdim.
*
Çapkın hikaye, çapkın hikaye… İlkin bir konu bulmalı. İçinde kadın olmalı. Kadın değil, fıstık gibi, ilik gibi bir karı olmalı.
Üçüncü gün hikayeyi sekretere götürdüm.
Sekreter memnun,
-Oku bakalım! dedi. Başladım okumaya:
“ Kadıköy vapurunda, her zamanki gibi  güvertede oturuyorum. İskelede yerli malı bir sarışın bomba. Yaklaştım,
-  Benimle plaja gelir misin? diye sordum.
-  Anlaşırsak gelirim, diye cilvelendi. Pazarlığa başladık, elli lira istedi.
-  Çok, dedim,
- Neresi çok, dedi, bu zamanda hayat pahalı… Bir ruj onaltı lira. Domates şu kadar.”
Sekreter bomba gibi patladı.
-  Bu ne biçim çapkın hikaye, olmamış, halk zaten sıkıntıda, sen tutmuş, hikayenin en tatlı yerinde zırvalamışsın.
*
Canım sıkıldı. Eve kapandım, bu kez hikayeme öyle yoksul yoksun kızları almayacaktım. Şöyle zengin bir sosyete karısı… Hikaye benim değil mi, istediğimi seçerim, keyif benim.
Esaslı bir çapkın hikaye yazdım.
Sekreter
-  Oku, dedi.
Başladım okumaya.
“Salondan hafif  bir müzik sesi geliyordu, biz Süheyla ile balkondaydık. Başını omuzuma yasladı. Onu kendime çektim.
-  Kocam görür, aman, dedi. Ben de
- Niçin bu kozalak herifle evlendin diye sordum.
- Ah, sorma, dedi. Nasıl evlenmeyeyim. Bu zamanda kolay mı şekerim, parasızlıktan mecbur kaldım, dedi.”
Sekreter
-  Yine olmamış, işi tatlı yerinden alsana, sen laf anlamıyorsun dedi.
*
Çapkın hikaye uğruna ekmeğimden, mesleğimden  olacağım. Beğendirmek amacıyla bir haftada yeni bir hikaye daha yazdım. Gidip sekretere okudum:
“Plajdaki kabinin budak deliğine gözümü uydurdum. Genç kız çırılçıplaktı. Adam da soyundu. Sonra erkek benim gözetleme deliğime geldi.
- Arkadaş, dedi,  vaktin doldu, iki buçuk liraya beş dakika.  Bundan sonrasını seyredeceksen beş lira alırım.
- Aman, dedim, param yok. Gel sen dışarıya, ben içeriye gireyim. Sen bizi seyret. Bu kez o gözetleme deliğine geçti, ben kabine girdim.”
Sekreter
-Olağanüstü güzel, sonra ne yaptınız? dedi.
-Siz, dedim, bir hikayeye elli lira vermiyor musunuz? Bana yirmibeş lira verin, hikayemin buraya kadar olan bölümünü koyun dergiye. Çünkü bundan sonra kız,
- Bu kadar  çalışıyorum, yine de geçinemiyorum. Hasta çocuğumun ilacını alamıyorum, deyip başladı ağlamaya. Vallahi kabahat benim değil.
- Sus kız hikayeyi berbat ettin, sekreter yine bana darılacak  dedim.
- Sen karışma, ben ağlayacağım dedi.
Aziz Nesin “Kısaltılmıştır” 

17 Mart 2023 Cuma

Briç Öğütleri

Oriental by Enrique Granados          https://www.youtube.com/watch?v=YF5UpI35qRQ
 **
En iyisi, kalkmak, ‘yeter artık’ demektir, 
Vaz geçmemek için kırıntısından bile yaşamanın,    
karşı çıkmaktır var gücümüzle acıyı doğuranlara,  
yaşanır hale getirmektir dünyayı bütün insanlara.
Bertolt Brecht
**
İNSAN OLMAK
- Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman?
- Bitmeyecek.
- Hiç mi?
- Hiç.
- Niyetin katip olmak mı yani ?
- Hayır.
- Ya?
- İnsan olmak.
Orhan Kemal
**
Müjdat Gezen
Adam ısrarla kızını okutmuyormuş.
Demişler ki: “Okut, hayatı öğrensin, bir şeyler bilsin.”
“Okuyup da ne olacak, alt tarafı benim dükkâna koyarım onu, bir, iki, üç diye saymasını bilsin yeter.” 
Öyle de yapmış.
Kızcağız dükkânda çalışmaya başlamış.

Bizimki köy kahvesinde kâğıt oynuyor.                                   
Bir gün kız koşarak gelmiş babasına: 
“Baba, dükkâna üç kişi geldi, yanlarında bir kişi daha var” demiş.
**

17 HAİKU

bir şey söylediler bana                                                                                                       
ikindi vakti ve dağ 
onu yitirdim bile

engin gece 
bir rayihadan  
başka bir şey değil, şimdi

var mı yok mu                                                                                                                            unuttuğum düş
şafaktan önce

teller susuyor
müzik biliyordu
benim duyumsadığımı

bugün eğlendirmiyor beni 
bahçedeki badem ağaçları
senden bir anı olan

sessizce 
izliyorlar yazgımı
kitaplar, klişeler, anahtarlar

o günden beri                                                                                                                          oynatmadım yerinden
oyun tahtasındaki taşları

çölde 
şafak söküyor
biri biliyor bunu

paslı kılıç  
düşlüyor savaşlarını   
benim düşüm bir başka

adam öldü 
sakal bilmiyor bunu
uzuyor tırnaklar

bu eldir  
kimi kez dokunan 
senin saçlarına 

sundurmanın altında 
ayna, aydan başkasını                                                                                                             
göstermiyor

ayın altında 
uzanan gölge 
tek başınadır

bir imparatorluk mudur 
sönen bu ışık 
yoksa bir ateşböceği mi 

yeni ay  
o da ona bakıyor
öteki kapıdan

uzakta bir cıvıltı
bülbül bilmiyor
seni avuttuğunu 

yaşlı el  
dizeler çiziktirip duruyor 
unutmak için
Jorge luis Borges                                                                                        https://www.piktobet.net/2010/06/17-haiku.html
**

BRİÇÇİLERE ÖĞÜTLER
1. Konvansiyon kullanımında seçici davranın.
1SA açtınız, sol kontr, ortak 2 kör dedi. Kontrdan sonra transfer devam edecek miydi? Konuşulmadıysa işiniz zor. Şunlara dikkat etmeliyiz; kolay hatırlanabilen mantıklı konvansiyonlar kullanın, konvansiyonların devam sekanslarını konuşun, oldukça sık gelecek ve teknik avantajı olan konvansiyonları kullanın.
2.Yıldız olma, kitaplara geçme sevdasından vazgeçin.
Briç dünyasında iyi briççilerin temel hastalığı bence budur. Yıldız sevdasında olanlar kural dışı atak yapmaya çalışırlar, psişik ve taktik deklareler icat ederler, kambura yatıp rakipleri cezalandırma ya da rakibi kandırıcı deklareler peşindedirler, bunlar çok yanlıştır.
3. Kötü bir eliniz varsa da oyunla ilginizi kaybetmeyin.
Yer “ AKx K98 QJ10x AQx “ eliniz ise “ Qxx AJ10xx AKx Kx “ . 7 oynuyorsunuz, kör damını kimde arayacaksınız? Rakiplerden biri kartlarını karıştırıyor, dikkati yoğun, öbürü ise oflayıp duruyor, oyuna konsantre olmadığını fark ediyorsunuz, dikkati yoğun olana empası yapmanız gerekir.
4. Oyun içinde eğitimci olmaktan vazgeçin.
Briçte sistem, temel bir alt yapıdır, ancak ortaklığın başarısında esas faktör oyun stilidir. Örneğin sol rakip 1 karo açtı, ortak 1 kör dedi, sağınız kontr attı, şimdi sürkontr – 2 kör – 3 kör – 2 sanzatu oyun stili olup sistemden çok daha önemlidir. Genelde artık özel konvansiyon kullanacak eller oldukça azalmıştır. Ellerin büyük çoğunluğu doğru kompetisyon gereken ellerdir. Ortaklıkta briçin başarısı ellerin yorumlanmasıyla olur ancak bunun tartışmasının oyun içinde değil oyun sonrası yapılması doğrudur.
5. Mücadeleci olun, kolay teslim olmayın.
Genelde briççiler iyi giden oyunda kendilerini oyuna verirler ama birkaç bord kötü gitmişse keyifleri kaçar ve oyuna fazla asılmazlar, olursa olur diyerek fazla incelemeden gömerler, batmazsa biraz farkı kapatmış oluruz, batarsa da, sağlık olsun derler. Bu çok temel bir yanlıştır, yenileceksek minimum yenilmek önemlidir.
6. Kararlı ve kendinden emin deklare verin oyunu da böyle oynayın.
Ortak bir pik açtı, sağ taraf 2 kör dedi, körünüzün tek olduğunda 4 pik demeniz sol oyuncuyu zora sokar, çoğu zaman 5 kör diyecektir. Briçte oyuna tüm dikkati vermek önemlidir, ikide bir deklareyi , ortağın verdiği markayı soran yeterli dikkat vermiyor demektir. Deklarede de kararlı bir ifadeyle konuşun rakipleriniz çoğunlukla kontr yerine kendilerinin batacak seviyesine çıkmayı tercih zorunda kalacaklardır.
7. Daha uzman oyuncu ortağına uyum göstermelidir.
Ortağınızla basit, akılda kalıcı, az deneyimli ortağın zorlanmayacağı sistem kurun. Basit atak ve oyun içi sinyaller oynayın. Uzman deklarelerle olayı karmaşık hale getirmekten kaçının.
8. Oyun sisteminizin kurallarına bağlı kalın.
Yaşadığım bir olay anlatayım, elimde “ Kxx AQJ KJx KJxx “ 18 p var ortak 1 sanzatu açtı 6 sanzatu dedim rakip kontr attı. İki as olması veya as ruva alması mümkün değil diye sür attım. İki as aldılar, battık tek kelime söylemedim. Oyun bitince ortak ama iyi 14 vardı diye kendini savunmaya çalıştı, gelecek sefer yine 6 derim dedim o kadar. Daha önce elimizi abarttık diye ortağımızın forsing konuşmasına pas geçmemek, sistemin gerektirdiği puan limitinin altına inmemek üstüne çıkmamak bence briçte önemlidir. Bunlar çoğunlukla 1 – 2 sanzatu açarken, 2 SA rebid ederken, zayıf 2 açarken, ortağın rengini yükseltirken yapılmaktadır.
9. Aynı tempo içinde deklare verin ve oyun oynayın.
4 pik oynuyorsunuz, yerde A1094 elde Q832 varken nasıl oynanır? Önce elden oynayıp yerden 9 koyarsınız diyelim ki vale alındı, sonra elden dam oynarsınız. Rua ya da valeden birisinin solda olması oranı %75 dir. Ancak 4 pike sağdaki oyuncu epey düşündü ve sonra pas dedi aynı mı oynarsınız? Belli ki sağdaki rakipte ruva vale dörtlü pik var. Şimdi yerden as çekip 10 oynarsınız.
10. Konsantrasyonunuzu sürekli kontrol altında tutun.
Yer olduğunuzda oyunu siz de oynamaya çalışmayın, eller arasında ya da yer değişiminde elleri konuşmak enerjinizi azaltır. Uzun turnuvalarda da seans aralarında elleri tartışmak yerine zihninizi dinlendirin.
11. Kartlarınızı gözlerden koruyun.
Ellerinizi göğsünüze yakın tutun, singlton ve dabltonları kartlarınızın orta yerinde tutun, onörleri ve büyük markaları ortaya, küçük kartları dışta tutun, arkadaşlarınıza ellerinizin gözüküp gözükmediğini sorun.
12. Büyük oyunculardan çekinmeyin.
Elim “ Jx A1082 QJ4 K1095 “ sağım 1 pik açtı pas dedim, solum 2 pik dedi pas, pas bana kadar geldi. Oynadığımız rakip kişiler briçte oldukça yeni iki bayandı, kontr dedim, ortak 3 kör dedi pas, pas, solum biraz düşündü ve kontr dedi, sağım da kontru tuttu ve oyun iki battı 300 verdik. Diğer spor yarışmalarında mesela teniste şampiyonlara karşı başarılı olma şansınız sıfırdır ama briçte başarılı olunabilir, yeter ki korkmadan oynayın.
13. Bir briç oyuncusunun ulaşması gereken en önemli beceri iyi bir partner olabilmektir.
1957 yılında İtalya – Fransa maçında ortağı 6 pik diyince Pietro Forquet körü şikan olduğu için 7 pik dedi, rakip kontr atınca ortağı 7 sanzatuya çevirdi ve 7 pik olurken oyun 6 battı. Pietro Forquet ortağının 2870 puan fark eden yanlış mantığına hiçbir şey söylemeden bir sonraki bordu masaya koymuş ve hiç bir şey olmamış gibi devam etmiş. Bu sayede İtalya maçı kazanmayı başarmış.
14. Yer açıldığı zaman olumlu veya olumsuz hiçbir duygusal tepki göstermeyiniz.
Ortağınıza olumsuz bir hareket yaparsanız defans oyuncuları ortaklıklarında daha doğru hareket ederler.
15. Duygunuzu bir önceki elden ayırma becerisini gösteriniz.
Bir önceki elde rakiplerden kazık yiyen oyuncu bir sonraki elde ödeşmeye çalışır , mesela yanlış bir 3 pik oyun açar, kontr yer ve 4 batar , şansız bir dağılımla rakibin şilem karosu batıyordur. Aynı şekilde iyi bir deklerasyon veya oyunla alınan iyi bir skor sonrası dikkat zayıflaması olabilir. Bu tür başarılı ellerden sonra bilinçli bir dikkat göstermek gereklidir.
16. İlk löveye kart vermeden önce iyi düşünmek ve plan yapmak gereklidir.
Oyunun yapımı çok zorsa hangi dağılımla olabileceğini, oyun çok kolay oluyor gibiyse hangi dağılımla sorun olabileceğini düşünmelisiniz. Yer olan kişi olarak da ortağınıza yardımcı olabilmek için:
a) Masaya en son atak edilen rengi yatırınız.
b) Eğer ortaklık bir renkte anlaşmasına rağmen sanzatu oynuyorsa bu rengi hiçbir zaman baş tarafa koymayınız.
17. Briçin espri yönünü yakalayın, eğlenmeyi bilin.
Eliniz “ A AQJ987 K83 QJ10 “ 1 kör açtınız, ortak 1 pik dedi, 3 kör dediniz ortak 4 trefl ile kör fiti ve iyi el söyledi, as sordunuz, iki onör bulunca şilemi söylediniz. Trefl atağına yer açıldı , “ J10852 K10 Q104 AK6 “ Şilemi yapmak için karo vale kritik kart, başka seçenek var mı ? Var 5. Piki sağlayarak karo atılabilir. Onun için 2. Lövede pik asını çektiniz ve … sol taraf pike çaktı!Trefl gitti ona da sağ taraf çaktı ve iki battınız. Briç oyununun güzel bir yanı da sürprizlere açık olmasıdır. Böyle zamanda kendimize gülebilmek önemli bir beceridir.
18. Oyunu yapmanız her zaman yetmeyebilir!
İki Sanzatu açtınız, ortak 3 sanzatu dedi. Eliniz “ A4 AKQ52 A76 A42 “ solunuz pik çıktı, yer açıldı “ 65 J10643 KJ K865 “ 1 pik, 5 kör, 2 karo, 2 trefl alarak 10 löveniz var, oyun 3 sanzatu +1 olacak ancak bu size iyi bir skor olamaz ki ! Çünkü salon bu eli 4 kör oynar ve 1 pik 1 trefl vererek +1 yapacak ve sizin 3 sanzatuyu +1 yapmanız hiçbir şey ifade etmeyecektir. Onun için karo empası yapın tutarsa +2 olacak ve iyi bir skor alacaksınız, tutmazsa da batacaksınız ama +1 ile batmak farklı sonuç getirmeyecektir.
19. Pratik ve basit deklare sistemi uygulayın.
Briçte doğru yol “ Best result possible “ değil “ Best possible result” dur. Yani bu elde doğru seçim “ en iyi skora ulaşmak “ değil “ ulaşılabilen en iyi skoru yapabilmek “ tir. Örneğin zor bir defans yürütmektesiniz, ortağınızın zor defansa uyum göstermesi halinde oyunu iki batıracaksınız ama ortak defansı çözemezse oyunu yaptıracaktır. Oyunu basit defansla bir batıracaksanız bir batırmayı tercih edin illa iki batırabiliriz diye özel bir defans yöntemi uygulamaya çalışmayın!
20. Gerektiğinde acımasız olmayı bilin.
Eliniz “ QJ1097 A52 A76 43 “ Sol taraf 1 karo açtı, sağınız 1 pik dedi, pas dediniz , solunuz 2 trefl dedi, sağ taraf 2 sanzatu, sol 3 pik, sağ 4 pik. Pas mı dersiniz, kontr mu? Rakipleriniz, yakın arkadaşlarınız, akrabalarınız bile olsa bu eli kontrlu oynamak zorundadır.
21. Olumsuz düşünme alışkanlığından vazgeçin.
“ Ben oynarken renkler hiç doğru dağılmaz “, “ Benim empasım hiç tutmaz “ , “ Ben iyi kartlar çekemem “ , “ Bana karşı oturan rakipler çok şanslıdır, şileme gittiklerinde öyle dağılım bulurlar ki oyun olur “. Briç oyuncularının önyargılarında çoğunlukla bunlar vardır. Bu düşüncelerden kurtulup oyunun olması için ne gerekiyorsa onu denemek gerekir.
22. Yenilikleri takip edip kendinizi sürekli geliştirmeye çalışın.
İyi briç oyuncularına sorular sorarak yenilikleri takip edin. Çok kitap okuyun, Kuvvetli rakiplerin oyunlarını izleyin. Mümkün olduğu kadar sizden üstte briççilere karşı oynamaya çalışın.
23. Objektif olun, skora göre değerlendirme yapmayın.
Zon durumu eşit , Eliniz “ 6 K3 AQJ862 A1087 “ 1 karo açtınız, solunuz 4 kör dedi, ortağınız 4 pik dedi, sağ taraf kontru çekti. 5 karo der misiniz? Demediniz ortağınızın eli “ AQJ8743 108 7 J52 “ imiş! İki kör, iki pik, bir trefl verdi ve 4 kör batacakken siz 4 pike iki battınız. 5 karo deseniz daha fazla batacaktınız. Alınan kötü skorlarda objektif olun, skora göre değerlendirme yapmak ortaklığın bozulması için en büyük nedenlerdendir.
Briçte başarının temeli doğru bir ortaklığı yaşamak ve yaşatmaktır!
Mart, Nisan, Mayıs, Haziran 2011 Faik Falay, Cumhuriyet