17 Kasım 2012 Cumartesi

Nafiz Zorlu

görsel. deviantart
*****
Kaplanın sırtında hüküm sürenler,
bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar.
Uğur Mumcu
*****
Sanat, 
insan zihninin gelişmesi, ilerlemesi doğrultusunda gelişerek, ilerleyerek insana tarih boyunca yoldaşlık etmiştir. Bunun için sanat boş zamanları dolduracak bir oyalanma, başıboş bir haz kaynağı ya da sırf estetik açlığın doyurulması aracı olamaz.
Gerçekçiliğin Tarihi - Suçkov
*****
ERİMEK
Erimek belirsizce her şeyde,
Karışmak sulara yıldızlara,
Sinmek kokusuna mor menekşenin,
Yanmak damar damar, nefes nefes,
Yaşamak tükene tükene.. 
Bedri Rahmi Eyuboğlu
*****
NAFİZ ZORLU
“Farklı Yollardan Doğruya Ulaşmayı Briçten Öğrendim”
Nafiz Zorlu, bugün Mazhar Zorlu Holding’in yönetiminden çekilmiş olsa da holdingi yıllarca ağabeyi Kemal Zorlu ile beraber başarıyla büyütüp, şirketlerini en üst noktalara taşıdı. Ayrıca Altay Spor Kulübü’ne yıllarca başkanlık yaptı. Bugün İzmir’in en güzel otellerinden Ege Palas’ı yönetiyor. Nafiz Zorlu’nun en önemli özelliği ise Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi briç oyuncularından biri olması. Hayatını adadığı briçle 19 yaşında Boğaziçi Üniversitesi’nde tanışan Zorlu, gerçek bir şampiyon. Zorlu, “Briçte mutlak doğruya ulaşmanın farklı yolları var. Çok farklı değişkenler var. Dolayısıyla hayatla briçi çok bağdaştırıyorum” diyor ve ekliyor: “İşte bu yüzden hayatın ta kendisi…”
*
1979 ile 2004 yılları arasında tam 25 yıl boyunca briçte Türkiye’yi milli takımda temsil etti. Briçin “spor” olarak kabul edilmesinde en büyük emek yine ona ait. Türkiye Briç Federasyonu’nun da hem kurucu başkanlığını hem yıllarca başkanlığını yürüttü. Türkiye şampiyonluklarının sayısını hatırlamıyor. Dünya ve Avrupa şampiyonalarına ise tam 13 kez katılarak rekor kırmış.
*
Bu rekorları birlikte kırdığı “briç eşi” olan Salvador Assael ile Türkiye'nin dünya klasmanındaki yerini 2000’li yıllarda 30’unculuktan 12’nciliğe çıkarmış. Ancak 2004 yılında briçin en rekabetçi kategorisi olan “açık seri”de Zorlu ve Assael’in başarısına rağmen takım halinde bir türlü gelmeyen başarı, Zorlu’nun briç heyecanını bir süre yitirmesine neden olmuş. Aradan geçen 6 yıldan sonra İstanbul’da Hoşgörü Briç Kulübü’nde bir araya geldiğimiz Nafiz Zorlu, yeni bir Türkiye şampiyonluğunu kutluyordu.
*
Son 2 yılda Türkiye’nin dünyada ve Avrupa’da elde ettiği başarılar onu yeniden umutlandırmış. Milli takıma dönmeyi düşünmeye başlamış. Henüz kararını vermemiş olsa da Nafiz Zorlu, briçin en rekabetçi kategorisi açık seride Türkiye’nin şampiyonluğa ulaşması için sahalara dönebilir.
İşte Nafiz Zorlu’nun briç serüveni…
Boğaziçi’nde Başladım
Briçle 19 yaşımda tanıştım. 1972’de Boğaziçi Üniversitesi hazırlık sınıfına başladım. O yıl Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşüm yılıydı. Okulda sadece 870 kişiydik. Bir kantinimiz vardı ve orada pek çok kişinin briç oynadığını gördüm. Kart oyunlarına aşinalığım vardı ve bunu bilmediğimi fark ettim. Sonra İzmir’deki arkadaşlarımın da briçe başladığını öğrendim ve briçe böylece merak saldım. Kısa zamanda da öğrendim. İlk 2 yılımı üniversitenin içinde geçirdim. Briç öğrenmek için o dönemde biz çok şanslıydık. Boğaziçi Üniversitesi’nin ciddi şekilde bir briç kulübü vardı. Üstelik müsabakalar yapılıyordu. Sonra dışarıdaki briç turnuvalarına giden arkadaşlarım sayesinde de yarışma briçiyle tanışmış oldum. 1975 yılından beri büyük turnuvalara gidiyorum.
Milli Takımda 25 Yıl
Öğrendikten sonra briçte hızlı bir ilerleme elde ettim. İlk şampiyonluğumu 1976’da yaşadım. Gerek eşli oynanan ikili kategoride gerek 6’şar kişiden oluşan takımlar halindeki müsabakalarda Türkiye şampiyonu olmaya başladım. 1979 yılında ilk defa milli takıma seçildim. 2004’e kadar da toplam 13 kez Avrupa ve dünya şampiyonalarında Türkiye için oynadım. Ben ve ortağım takımımızın önde gelen çifti konumundaydık ve son 5-6 şampiyonada takımı üst seviyelere taşıyacak kadar önemli dereceler elde etmiştik. Fakat takım olarak sınırı aşamadık. Hep yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik. Dünya Şampiyonası’nda çeyrek finale kaldık, çeyrek finali geçemedik.
Avrupa Şampiyonası’nda ilk 6 dünya şampiyonası için oynuyordu ama biz 7’nci olduk. Bu eşikleri takım halinde geçemeyince 2004’te heyecanımı yitirdim. 1979’dan 2004’e 25 yıl boyunca briçe ciddi bir mesai verdim. Kendimce bu kadar vakit ayırıp pek çok fedakarlık yapınca bir hedefe ulaşmak gerektiğini düşünüyordum. Buna ulaşamayacaksam neden uğraşıyorum diye düşündüm. Türkiye’nin briç potansiyelini daha ileriye taşıyamamamız nedeniyle 2004’te milli takımdan ayrıldım.
Açık Seride Başarı Zamanı
Bugün yeniden milli takıma dönmeyi değerlendiriyorum. Çünkü, Türkiye briçte oldukça başarılı hale geldi. Bunu takım sonuçlarına yüzde 100 yansıtamadı ama bazı kategorilerde önemli sonuçlar elde etti. Briç bayanlar, 60 yaş ve üzeri, gençler ve açık seri kategorilerinde oynanıyor. Açık seri cinsiyet, yaş ayrımı olmaksızın oluşturulan bir grup. Ben açık seride oynuyordum.
Türkiye 2008’de 60 yaş ve üzeri kategorisinde Avrupa 1’incisi oldu. Bu, çok önemli bir başarı. Geçen yıl bireysel olarak da bazı oyuncularımız Avrupa Şampiyonu oldu. Dünya gençler şampiyonasında çeşitli kategorilerde 3 gencimiz dünya şampiyonu oldu. Ama bu işin en rekabetçi en önemli kısmı olan açık seride Türkiye hala madalyaya ulaşamadı. Şimdi açık seride de başarı zamanı…
Ortaklık Oyunu
Briç tamamen bir ortaklık oyunu… Dolayısıyla bireysel başarı söz konusu değil. Çünkü, siz bir karar alırken, ortağınıza kendi aklınızı, kendi bilgilerinizi ulaştırıyorsunuz ve buna göre ortak bir karar veriyorsunuz. O nedenle ortak düşünme ve müşterek çalışmayı öğretiyor. “Ben düşündüm, ben yaptımla” olmuyor. Karşı tarafın sizin mesajlarınızı algılayabilmesi için de akıl yürütmeniz gerekiyor.
Ortağınızın nasıl düşündüğünü de algılamak zorundasınız. İkincisi briç için bilgi çok önemli. Briçin lisanını ortakların her ikisinin de iyi bilmesi, doğru kelimeleri doğru zamanda kullanmaları gerekiyor. Tabii bu da çalışma gerektiriyor.
Bilimsel çalışma briçin lisanını en iyi şekilde anlamaya yarıyor. Bundan sonra da yorum aşaması geliyor. Elde ettiğiniz bilgileri yorumluyorsunuz. Briçte mutlak doğruya ulaşmanın farklı yolları var. Çok farklı değişkenler var. Dolayısıyla hayatla briçi çok bağdaştırıyorum.
Hayatın ta Kendisi…
Hayat da böyle… Yani zamanına göre, size göre doğru olan başka bir yerde çok büyük bir yanlış olabiliyor. Siz o an için bir rekabet içine giriyorsunuz. Bu rekabet içinde rakibiniz sizden en yüksek skoru almaya çalışıyor. Dolayısıyla bir çekişme içindesiniz. Bu bilgi akışında gizli hiçbir şey yok. Briçin temel kuralı oyun esnasında yapılan konuşmaları rakiplerin de duyması ve buna göre kendi değerlendirmelerini yapmaları…
Briç ayrıca çok hızlı karar vermeyi gerektiriyor. Elde ettiğiniz bilgileri bir süzgece tabi tutuyorsunuz bir sentez yapıyorsunuz. Analitik düşünmeyi de gerektiriyor. Kararı ortağınıza da bırakabilirsiniz siz de alabilirsiniz. İş yaşamı da böyle değil mi? Daha bilgili veya elinde daha çok bilgi olduğuna inandığınız ortağınıza sizdeki bilgileri aktarıp kararı onun vermesini istiyorsunuz. Hangi elde kararı ortağa bırakmak, hangi elde inisiyatif alıp kendinizin konuşması daha doğru? Buna karar vermek bile büyük ustalık istiyor.
Anlık Heyecana Yer Yok
Briçin ucunda mutlaka matematik var. Ama matematik briçin çok önemli bir kısmı değil. Kartlar açıldığı zaman yüzdesel olarak ihtimalleri hesaplıyorsunuz. Prensip olarak uzun vadede kazanacağınız ihtimali seçmeniz gerekiyor. Briç zeka işi değil ama zekası olmayanların, zekası düşüklerin işi de değil.
Briçte gelişmeye müsait milyarlarca ihtimal var. Arayış hiç bitmez. İkincisi psikolojik bir oyun. Kişinin anlık karar verebilme ve o andaki ruh halini, duygularını kontrol edebilme yeteneklerinin gelişmiş olması gerekiyor. Yoksa anlık heyecanlarla çok yanlış kararlar verilebiliyor. Bazı briç oyuncularının en büyük problemi de bu. İyi bir briç oyuncusunun mutlaka sakin bir ruh haline ve duygularını bastırabilme yeteneğine sahip olması gerekiyor. Akıl ve mantık neyi gerektiriyorsa o şekilde davranmak gerekiyor.
24 Yıl Aynı Partnerle
24 yıldır aynı partnerle oynuyorum. Partnerim Salvador Assael ile dünyadaki en büyük başarımız 5-6 şampiyona üst üste o şampiyonanın en iyi derecesini yapan ilk 5 çift arasında yer almamızdı. Bunu bir kereye mahsus yapsak farklı olabilir ama 5-6 şampiyona üst üste bu kategoride yer almak çok önemli bir başarıydı. Ve 2002 yılında ABD’deki büyük bir turnuvada da şampiyon olduk. O da çok önemliydi. Asgari 7 Türkiye 2’li birinciliği, 8-9 tane Türkiye takım birinciliği gibi sayısız Türkiye şampiyonluğum var. Geçtiğimiz günlerde karışık kategoride birinci olduk.
Salvador Assael, ben milli takımı bıraktıktan sonra 2004’ten itibaren başkasıyla da oynadı. Yeni dönemde briçe devam edip etmeme milli takıma dönme kararını henüz vermedim.
Briç ilerleyen yaşlarda ve emeklilik döneminde de muazzam bir oyun. Bir kere sizi koruyucu bir özelliği var. Briç oynayan Alzheimer olmaz. Ayrıca yaşamınızı bedensel olarak çok rahatsız olmadan ama sosyal olarak insanlarla bir arada zevk alarak geçirebilirsiniz.
Asillerin Oyunu mu?
Ben briçe başladığımda çok az insan oynuyordu. Geçmişte briçin İngiliz aristokrasisinin oynadığı bir oyun gibi bir imajı vardı. Bugün böyle bir durum yok. Sosyal anlamda briç çok fazla oynanıyor. Ama bir briç turnuvasına gidebilmek için belli imkanlar da gerekiyor. Ama iyi oynayan gençlerin turnuva masraflarına imkanları olanlar katkı yapabiliyor. Briç Türkiye’nin her yerinde oynanıyor, her yerde briç kulüpleri var.
Briçin zor tarafı tek başına öğrenilemiyor olması.
2 kızım var. 19 yaşındaki küçük kızımdan briç konusunda çok ümitliyim. Briçe çok düşkün olan insan prensipte oyun sever. Hiç oyun sevmeden briç sevilmez. Briçin tek kötü yanı oturarak masa başında oynanıyor olması. Bu hareketli iş yaşamı içinde zaman istiyor. Düşünce sistematiği açısından briçin çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
İş Dünyası Briç Oynuyor
En ünlü briç oyuncuları arasında Erdal İnönü, Orhan Pamuk’un babası IBM eski genel müdürlerinden rahmetli Gündüz Pamuk da var. Toprak Holding’in eski genel koordinatörü Ergun Korkut geçenlerde 60 yaş ve üzeri turnuvasında Avrupa şampiyonu oldu. İyi briç öğrenmek 3-4 yıl alabilir ve geliştirme de bitmez. Ergun Ağabey’in pozisyonunu düşünün. O iyi briç bilerek hayatının büyük kısmını çok mutlu olarak geçirebiliyor. Büyük turnuvalara gidebiliyor, buralarda Türkiye’yi temsil edebiliyor. Muhtemelen dolu ve çok daha iyi yaşıyor.
Briçi çok iyi oynamak, büyük tecrübeler edinmek için çok zaman ayırmak gerekebilir. Bu da vaktin yetmediği iş hayatında zor olabilir. Ancak bir işadamı iyi seviyede briç öğrenirse, bunu geliştirmeyi ileri yaşlarına saklarsa bundan büyük mutluluk duyabilir. Bir anlamda tatmin de bulabilir.
Briç, İş Yaşamında Risk Hesabını Geliştiriyor
Uyum Şart
Bricin en önemli hususu ortakla uyum ve iyi anlaşma. Oyunda yöntemlerin geliştirilmesi, bunların süratle değerlendirilmesi ve üstelik bunu iki kişinin birlikte yapması gerekiyor. Bu oyunun her aşamasında geçerli. En doğruya giderken eşiniz size katkıda bulunuyor. Hatta size öyle bir kart veriyor ki sizi ikaz edebiliyor. Briçte inatlaşma, partnere aykırı davranma söz konusu bile olamaz. Eşe saygı göstermek zorundasınız.
Risk Tayini
Oyuncu ilk aşamada riski tayin eder. Bunu da prensip itibariyle matematik gerçeklere dayandırmaya çalışır. Bugün iş hayatında karar alan insanların durumu da bu değil mi? Yani ellerinde veriler, geçmiş deneyimleri, hisleri ve içgüdüleri var. Bunlara dayanarak iş yaşamında da en az riski getirecek en sağlam kararları almaya çalışıyorlar. İşte iyi bir briç oyuncusu da tamamen aynı şekilde davranır. Elindeki veriler yeterli gelmediği noktada da işe gerekirse duygularını ve deneyimlerini katabilir.
Doğru Karar Alma
Dolayısıyla doğru karar alma stratejisi bakımından briç çok iyi bir oyun. Örneğin bir yatırım kararı alacaksınız gelecekteki şartların analizini yapıyorsunuz. Elinizde veriler var. O verileri baz alıyorsunuz ve doğru kararı vermeye çalışıyorsunuz. Bazen elinizdeki veriler karar almanızı zorlaştırabiliyor. Yine de o kararı vermek zorundasınız. Mantıklı bir briç oyuncusunun elinde her zaman bir veri vardır ve o verileri matematik gerçekleri hiçbir zaman göz ardı etmeden değerlendirir.
Özlem Aydın Ayvacı, capital.com

1 yorum:

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Uğur Mumcu'nun kardeşi Ceyhan beyle sık sık uzun sohbetler ettiğimiz ve neden katledildiğine dair fikir alış verişinde bulunduğumuz için bu post çok daha anlamlı geldi bana.

"Kaplanın sırtında hüküm sürenler, bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar" cümlesi, briç metninin " Mantıklı bir briç oyuncusunun elinde her zaman bir veri vardır ve o verileri matematik gerçekleri hiçbir zaman göz ardı etmeden değerlendirir" sözüyle, sanki rahmetliyi tanımlayan, iş ahlakını ortaya koyan bir metafor olarak düşündüm. Teşekkürler!