İnsan en çok sevmesi ve sevilmesi engellendiği zaman nefret eder.
Wilhelm Reich
****
CUMHURİYET VE ATATÜRK İÇİN
AKLIN IŞIĞI
"Her insanın penceresi
kendine benzer.
Atatürkçülerin penceresindeki mimaride devrimlerin çizgisi vardır.
Atatürk devrimlerinin Türkiye'de açtığı pencerede ne ahşap ev pencerelerindeki kafesler, ne saray pencerelerindeki ağır perdeler, ne konak pencerelerindeki panjurlar, ne tapınak pencerelerindeki vitraylar vardır.
Atatürk'ün Türkiye'ye açtığı pencereden ışık düpedüz girer.
Atatürkçülerin penceresindeki mimaride devrimlerin çizgisi vardır.
Atatürk devrimlerinin Türkiye'de açtığı pencerede ne ahşap ev pencerelerindeki kafesler, ne saray pencerelerindeki ağır perdeler, ne konak pencerelerindeki panjurlar, ne tapınak pencerelerindeki vitraylar vardır.
Atatürk'ün Türkiye'ye açtığı pencereden ışık düpedüz girer.
Aklın ışığı!"
İlhan Selçuk
****
ATATÜRK'E BİR ŞEY OLMAZ TÜRKİYE NE OLACAK?
Tarih sökülüp
yeniden dokunmaz. 1920'den sonra çocukluğunu bu ülkenin herhangi bir
yerinde geçirmiş olan insanların anılarında, dedelerinin savaş hikayeleri, yeni
fabrikalar, köye gelen elektrik, su, traktör, yeni açılan yollar, yapılan
barajlar, Halkevi'nde verilen konserler, köy enstitüleri, toplumsal
seferberliğin yok edilemez motifleri var. Türkiye'yi hala ışıldatan o savaşın
ve devrimlerin yok edilemeyecek destanı.
Ne İsa ölür, ne Musa, ne Konfüçyüs, ne Buda, ne Napolyon yok olur, ne de Timur. Ne Atatürk'e bir şey olur, ne de diğerlerine. Çünkü tarih onlarla dokunmuştur.
'Doğan Kuban, Bilim Teknik, 4.12.2009'
Ne İsa ölür, ne Musa, ne Konfüçyüs, ne Buda, ne Napolyon yok olur, ne de Timur. Ne Atatürk'e bir şey olur, ne de diğerlerine. Çünkü tarih onlarla dokunmuştur.
'Doğan Kuban, Bilim Teknik, 4.12.2009'
****
2013 CUMHURİYET KUPASI AÇIK İKİLİ
ŞAMPİYONASI SONUÇLANDI
26-27 Ekim 2013 tarihinde yapılan 2013 Cumhuriyet Kupası Açık İkili
Şampiyonası' na 422 çift ile rekor katılım oldu. Eleme aşaması 10 ar borddan 5 seans
halinde, final aşaması 2 seans barometre şeklinde yapıldı.
Birinci: Nadir Çıtak – İsmail Erdem
İkinci : Mesut Karadeniz – Adnan Musaoğlu
Üçüncü: Salim Döğer – Nami Yılmaz
Kazananları ve emeği geçenleri kutluyoruz. Fotoğraflar TBF sayfasından alınmıştır.
Birinci: Nadir Çıtak – İsmail Erdem
İkinci : Mesut Karadeniz – Adnan Musaoğlu
Üçüncü: Salim Döğer – Nami Yılmaz
Kazananları ve emeği geçenleri kutluyoruz. Fotoğraflar TBF sayfasından alınmıştır.
İnsanın özgürlüğü;
istediği her şeyi
yapabilmesinde değil,
istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
****
MOR KORKİNİOS
el söylencesi gül göçü
nasıra değmiş yüz, acıkmış
da dememiş öldüm içi, küstüm
çiçeği, kasımpatı, gün ayazı
olgun korkinos
karıştırma toprağı, ana
yarası dil vermez
su saati, akşam
aralarına, küpe çiçeklerine anlattın
en çok, dürülü mendile
oğlunu getiren habere
ad koydun, kökledin boşluğu
mersin ağacına doğruldun
ah suna!
yengeç büyüttün göğsünde
üç yetim duymadı
biz o zaman bulutları yaşlandıran
çocuktuk, ellerimizin üzerinde gece
ayakkabı saklardı eşikte
is:sokak fenerinde
çoğalan sigaralı nefes
annem: telaş göz çukurunda
duruyor parmakta zaman, sabah
incelen söz
uzuyor ray gibi
kımıldanan rüzgar
uykulu gölgeler, boşaltıyor
kendini gürültü
annemiz kaybolmadı
sana ağlıyoruz suna!
Cenk Gündoğdu
*
Cenk GÜNDOĞDU (1976- )
1976 yılında Ankara’da doğdu. İşletme ve Güzel Sanatlar Fakültelerinde okudu. 1990’ların sonlarından beri şiir, düzyazı ve söyleşileri Varlık, Cumhuriyet Kitap, Öteki-siz, Kum, Budala, Mortaka, Kavram Karmaşa, Kül, Üç Nokta gibi dergilerde yayımlandı. 2001 yılından beri arkadaşlarıyla kurduğu üç nokta dergisinin editörlüğünü sürdürüyor.
1976 yılında Ankara’da doğdu. İşletme ve Güzel Sanatlar Fakültelerinde okudu. 1990’ların sonlarından beri şiir, düzyazı ve söyleşileri Varlık, Cumhuriyet Kitap, Öteki-siz, Kum, Budala, Mortaka, Kavram Karmaşa, Kül, Üç Nokta gibi dergilerde yayımlandı. 2001 yılından beri arkadaşlarıyla kurduğu üç nokta dergisinin editörlüğünü sürdürüyor.
Bu yıl altıncısı düzenlenen Metin Altıok Şiir
Ödülü’ne ‘Issız’ adlı kitabıyla Cenk Gündoğdu değer görüldü.
20 yıl önce yitirdiğimiz şair Altıok’un
yayıncısı olan Kırmızı Kedi Yayınevi ve ailesi tarafından verilen ödüle
Gündoğdu,
“Güncelliğini yitirmeyen ve yaşadığımız çağda
derin izler bırakan evrensel bir gerçekliğin, savaşın, alışıldık savaş şiiri
kalıplarının dışında kalarak, şaşırtıcı inceliklerle nasıl yazılabileceğini
gösterdiği, toplumcu şiir sayfalarına ustalıkla kattığı dizelerde, insana dair
büyük bir ıstırabı dramatik ve neredeyse görsel bir kurguyla verirken zulmü,
kıyımı ve acıları, yoğun duygularıyla şiir diline geçirmekteki başarısı için”
değer görüldü.
Yarışmanın seçici kurulu: Doğan Hızlan, Hilmi
Yavuz, Güven Turan, Talat S. Halman, Ali Cengizkan, Eray Canberk ve Ülkü
Tamer’den oluşuyordu.
****
YÜKSEK KUTU YAPI
Albert Schweizer 'Uygarlık ve Ahlak' (1930) adlı kitabında, " Ruhsal bağlılığımız maddi bağlılığımızla paralel olarak artıyor. Bağımlılık koşullarının kurbanı oluyoruz " diyordu. Bugün bu koşullar dayanılamayacak kadar ağırlaştı. Schweizer buna karşı yaşam iradesinin ifadesi olarak bir etik kural önermişti: YAŞAMA SAYGI. Oysa çağdaş dünyanın gün geçtikçe unuttuğu şey yaşama saygıdır. Bu saygısızlığın en açık gösterisi kentlerin fiziksel oluşumunda yaşanıyor.
Yüksek kutu yapı,
sanayileşmiş spekülasyon göstergesidir.
İnsan bu kutuda bir mahpus kimliği taşır. Yüksek yapı paraya kenetlenmiş
oligarşinin sömürü aracıdır. İnsanı sayı olarak gören spekülatif yapı
mekanizmasının insanları soktuğu cenderedir. Yüksek yapıda oturan kaç büyük
mimar tanıyorsunuz? Uygar dünya ile
karşılaştırılınca yüksek konut geri kalmışlık göstergesidir.
"Kişi yaşamına saygı bağlamında (Bilim
Teknik 01.08.2008 Doğan Kuban)"
1 yorum:
Duymamıştım şairi, teşekkürler...
Yorum Gönder