30 Nisan 2014 Çarşamba

Dördüncü Renk Forsingi

Charlie Parker - Yardbird Suite
*****
Diline hakim olmaya bak;
insan hayatının en büyük kötülükleri dilden gelir.
Cervantes
*****
BAŞARI 
Başarının sırrı nedir? Bir öğrencinin başarısından futbol takımının zaferine, seçim kazanmaktan bir şirketin çalışmasına kadar uzanan her alanda başarının arkasındaki etkenler nelerdir? “Talihin iyiliği” mi? “Kaderin çizgisi” mi? “Rastlantılar” mı? “Arkasının sağlam olması” mı? “İşin denk gelmesi” mi? “Başaracağına inanmak” mı?

Başarı, bir iş için gerekli enerjinin amaca en uygun biçimde, en ekonomik, en etkin olarak kullanılma becerisidir.
Bu enerji, insan gücü de olabilir, makine de olabilir, bilgi de olabilir. Burada önemli olan, başarı için gerekli enerji kullanımının doğru organize edilmesidir.

Her başarının arkasından doğru programlar, planı tamamlar. Eğer plan ve programın “hedefleme” ve “zamanlama” süreçleri iyi hesaplanmışsa, enerji organizasyonu iyi yapılmışsa başarı size gelir.

İşte “insan faktörü”, bu sürecin doğru çalışması için temel etkendir. “İnsan faktörü”nü göremezseniz, geliştiremezseniz, paranız da olsa, makineleriniz de olsa başarılı olamazsınız. Yapıp yapacağınız, “enerji”yi boş yere harcamaktır.

“İnsan başarısı”nın beş önemli etkeni:
1. İsteklenme (motivation):
İnsanın başarılı olmasının ilk koşulu, “Ben bunu yapmak istiyorum,” diyebilmesidir. “İsteklenme” olmadan, ne öğrenci dersini çalışır, ne futbolcu futbolunu oynar, ne şirket elemanı verimli çalışır.
Bizim yanlışımız, bunun yerine “zorlama”yı “zorunlu kılma”yı, “şartlandırma”yı, “kandırma”yı koymamızdır. Bir kişiyi karşınıza alıp,”Bunu yapmak zorundasın, yoksa aç kalırsın,” derseniz, o kişi dediğinizi yapar, ama istek duymaz. Eğitim sistemimiz bunu yapmaktadır, çalışma hayatımız bunu yapmaktadır, bu nedenle de başarılı olamamaktadır.
“Motivation” güdüleme değildir, kişide o işi yapmak için istek uyandırabilmelidir. Başarının ilk adımı budur.
2. Donanım (condition):
“Kondisyon” sözcüğü anlam olarak “koşul”, “durum” demektir, ama burada “donanım”, anlamı daha iyi belirtmektedir. İnsanın başarısı için gereken “donanım”ı kazanması gerekir. İnsanın bilgi donanımı, uygun davranış kazanımı, beceri geliştirmesi, yetinin artırılması, her konu için özellikler taşıyan bir altyapı oluşturur.
Donanım kazanılması için de “disiplinli çalışma” önkoşuldur. Hiçbir başarı “disiplinli çalışma” olmadan gerçekleştirilemez. O zaman da “Gününde değildi”, “Morali bozuktu”, “Talihi yaver gitmedi”, “Gareze uğradı” türünden mazeretlerin arkasına sığınılır.
“Uygun donanım-kondisyon” sağlanmadan, kimse güvenilir bir başarı elde edemez. Bu da bizim pek bilmediğimiz, hiç sevmediğimiz bir konudur. İnsan kişiliği yetkinleştirilmeden de disiplinli çalışmayı gerçekleştirmek hemen hemen olanaksızdır.
Çünkü bu disiplin, başkasının zorlamasıyla değil, “öz disiplin”le olacaktır.
3. Yapabilme gücü (performans):
Başarı için “isteklenme” ve “donanım” yeterli değildir. Yapması gerekeni “yapabilme gücü”, uygun zamanda, uygun düzeyde olmalıdır. Bu da her konuya özel, ayrıntılı çalışmalarla ortaya konabilir.
“Yapabilme gücü” her an aynı düzeyde olamaz ve olmamalıdır. Burada “gevşeme-gerilme” teknikleri doğru kullanılırsa “yoğunlaşma-konsantrasyon” doğru zamansa gerçekleşir. İyi bir çalışma programı, çalışma kadar dinlenmeyi de eğlenmeyi de gevşemeyi de kapsamalıdır.
Bunu yapmak yerine, durup dinlenmeden “Çalış” demek, kişiyi haksız yere eleştirmek, küçümsemek, aşağılamak, “yapabilme gücü”nü azaltan, hatta yok eden davranışlardır.
4. Değerlendirebilme (interpretetion):
Başarılı olmanın, önemli bir koşulu “kişinin kendi durumunu değerlendirebilmesi”dir. Kendi durumunu değerlendiremeyen kişi, ne isteklenmesini anlayabilir, ne donanımını kavrayabilir, ne de yapabilme gücünü ölçebilir.
Bu durumda onu hep başka birisinin değerlendirmesi gerekir ki, bu da özgüven eksikliği demektir. Kişilik gelişimi eksik, sorumluluk alamayan kişiler “kendilerini değerlendiremezler”.
Bu durumda hep başkalarının ne dediğine bakılır ki, insanı “pasif bir araç” durumuna getirir. Bu konu, başarının ya da başarısızlığın en önemli etkenlerinden birisidir.
5. Düzeltme (correction):
“Değerlendirme”den sonra yapılması gereken işlem, yanlışları “düzeltme”dir. Yanlışları, eksikleri görmezden gelmek ya da başka kişilere, başka faktörlere kaydırmak, bunların sürmesiyle sonuçlanır.
Bu durumda da başarı sağlamak giderek uzaklaşır. Oysa zamanında yapılan değerlendirmeyle eleştiriyle “yanlışı düzeltme”, “eksiği tamamlama”, yapılan işin başarısı için temel koşuldur.
“Eller aya, biz yaya” sızlanmasının ardındaki gerçek, bunları bilmemekte yatmaktadır. Bir türlü üretici olamamak, tüketici olmaktan kurtulmamak da bundandır.
“Bizi kullanıyorlar” diye yakınmak yerine, “kendini kullanabilme gücü”nü koymadıkça sızlanıp durmaktan başka yol kalmaz.
“Ne olacak bu memleketin hali” demekle olmuyor...
Erdal Atabek
****
ŞİİR
Dostlarım
Başkaldırmıyorsa, nedir ki şiir?
Azgınları ve azışları devirmiyorsa, nedir ki şiir?
Zamanda ve mekanda
Sarsıntı yapmıyorsa, nedir ki şiir?
Kisra Nuşirevan’ ın başındaki tacı
Yere çalmıyorsa, nedir ki şiir?
Nizar Gabbani

Nuşirevan: İran’daki Sasani Devleti hükümdarlarından
****
DÖRDÜNCÜ RENK FORSİNGİ
Norman Squire tarafından geliştirilmiştir.
Açıcı yeni bir renk rebid ettikten sonra, cevapçı tarafından soru olarak kullanılan artifisyel bir konuşmadır.

Birinci  tur konuşmada 2 renk konuşulmuş, ikinci  turda açıcı 3. bir renk deklare etmişse cevapçının 4. rengi 3NT’nin altında basitçe (sıçramadan) konuşması ile yapılır.

Üç renk konuşulduktan sonra, konuşulmamış olan 4. rengi kullanarak ya da kullanmadan elini ortağa anlatmak için yapılır. Cevapçı kendi eline göre 4. rengi kullanıp kullanmayacağına karar verir.

4. renk en az 1 tur forsingdir.
Araya giriş varsa ya da NT konuşulmuşsa, 4. renk yapılmaz.
3NT’yi geçen 4. renk olmaz.
Eğer natürel bir deklare ile el anlatılabiliyorsa 4. renk yapmaya gerek kalmaz.

4. Renk Konvansiyonunu Kullanma Koşulları:
Araya girilmemiş olacak.
NT konuşulmamış olacak.
Diğer 3 renk birer kere söylenmiş olacak.
Dördüncü renk başka anlama gelmesin diye, sıçranmadan söylenecek.
4. Renk Yapabilmek İçin:
1 ya da 2 seviyesinde cevapçının ilk renginden daha ucuz bir renkle yapılabilmesi için 11+ puan;
2 seviyesinde pahalı bir renkle (reverse); ya da 3 seviyesinde yapılabilmesi için 13+ puan gerekir.
 “celal haznedaroğlu” na teşekkürler.

Hiç yorum yok: