Charlie Parker -
Yardbird Suite
*****
Diline hakim olmaya bak;
insan hayatının en büyük
kötülükleri dilden gelir.
Cervantes
*****Cervantes
BAŞARI
Başarının sırrı nedir? Bir öğrencinin başarısından futbol takımının zaferine, seçim kazanmaktan bir şirketin çalışmasına kadar uzanan her alanda başarının arkasındaki etkenler nelerdir? “Talihin iyiliği” mi? “Kaderin çizgisi” mi? “Rastlantılar” mı? “Arkasının sağlam olması” mı? “İşin denk gelmesi” mi? “Başaracağına inanmak” mı?
Başarı,
bir iş için gerekli enerjinin amaca en uygun biçimde, en ekonomik, en etkin
olarak kullanılma becerisidir.
Bu enerji, insan gücü de olabilir, makine de
olabilir, bilgi de olabilir. Burada önemli olan, başarı için gerekli enerji
kullanımının doğru organize edilmesidir.
Her başarının arkasından doğru programlar,
planı tamamlar. Eğer plan ve programın “hedefleme” ve “zamanlama” süreçleri iyi
hesaplanmışsa, enerji organizasyonu iyi yapılmışsa başarı size gelir.
İşte “insan faktörü”, bu sürecin doğru
çalışması için temel etkendir. “İnsan faktörü”nü göremezseniz,
geliştiremezseniz, paranız da olsa, makineleriniz de olsa başarılı olamazsınız.
Yapıp yapacağınız, “enerji”yi boş yere harcamaktır.
“İnsan başarısı”nın beş önemli
etkeni:
1. İsteklenme (motivation):
İnsanın başarılı olmasının ilk koşulu, “Ben
bunu yapmak istiyorum,” diyebilmesidir. “İsteklenme” olmadan, ne öğrenci
dersini çalışır, ne futbolcu futbolunu oynar, ne şirket elemanı verimli
çalışır.
Bizim yanlışımız, bunun yerine “zorlama”yı
“zorunlu kılma”yı, “şartlandırma”yı, “kandırma”yı koymamızdır. Bir kişiyi
karşınıza alıp,”Bunu yapmak zorundasın, yoksa aç kalırsın,” derseniz, o kişi
dediğinizi yapar, ama istek duymaz. Eğitim sistemimiz bunu yapmaktadır, çalışma
hayatımız bunu yapmaktadır, bu nedenle de başarılı olamamaktadır.
“Motivation” güdüleme değildir, kişide o işi
yapmak için istek uyandırabilmelidir. Başarının ilk adımı budur.
2. Donanım (condition):
“Kondisyon” sözcüğü anlam olarak “koşul”,
“durum” demektir, ama burada “donanım”, anlamı daha iyi belirtmektedir. İnsanın
başarısı için gereken “donanım”ı kazanması gerekir. İnsanın bilgi donanımı,
uygun davranış kazanımı, beceri geliştirmesi, yetinin artırılması, her konu
için özellikler taşıyan bir altyapı oluşturur.
Donanım kazanılması için de “disiplinli
çalışma” önkoşuldur. Hiçbir başarı “disiplinli çalışma” olmadan
gerçekleştirilemez. O zaman da “Gününde değildi”, “Morali bozuktu”, “Talihi yaver
gitmedi”, “Gareze uğradı” türünden mazeretlerin arkasına sığınılır.
“Uygun donanım-kondisyon” sağlanmadan, kimse
güvenilir bir başarı elde edemez. Bu da bizim pek bilmediğimiz, hiç
sevmediğimiz bir konudur. İnsan kişiliği yetkinleştirilmeden de disiplinli
çalışmayı gerçekleştirmek hemen hemen olanaksızdır.
Çünkü bu disiplin, başkasının zorlamasıyla
değil, “öz disiplin”le olacaktır.
3. Yapabilme gücü (performans):
Başarı için “isteklenme” ve “donanım” yeterli
değildir. Yapması gerekeni “yapabilme gücü”, uygun zamanda, uygun düzeyde
olmalıdır. Bu da her konuya özel, ayrıntılı çalışmalarla ortaya konabilir.
“Yapabilme gücü” her an aynı düzeyde olamaz
ve olmamalıdır. Burada “gevşeme-gerilme” teknikleri doğru kullanılırsa
“yoğunlaşma-konsantrasyon” doğru zamansa gerçekleşir. İyi bir çalışma programı,
çalışma kadar dinlenmeyi de eğlenmeyi de gevşemeyi de kapsamalıdır.
Bunu yapmak yerine, durup dinlenmeden “Çalış”
demek, kişiyi haksız yere eleştirmek, küçümsemek, aşağılamak, “yapabilme
gücü”nü azaltan, hatta yok eden davranışlardır.
4. Değerlendirebilme
(interpretetion):
Başarılı olmanın, önemli bir koşulu “kişinin
kendi durumunu değerlendirebilmesi”dir. Kendi durumunu değerlendiremeyen kişi,
ne isteklenmesini anlayabilir, ne donanımını kavrayabilir, ne de yapabilme
gücünü ölçebilir.
Bu durumda onu hep başka birisinin
değerlendirmesi gerekir ki, bu da özgüven eksikliği demektir. Kişilik gelişimi
eksik, sorumluluk alamayan kişiler “kendilerini değerlendiremezler”.
Bu durumda hep başkalarının ne dediğine
bakılır ki, insanı “pasif bir araç” durumuna getirir. Bu konu, başarının ya da
başarısızlığın en önemli etkenlerinden birisidir.
5. Düzeltme (correction):
“Değerlendirme”den sonra yapılması gereken
işlem, yanlışları “düzeltme”dir. Yanlışları, eksikleri görmezden gelmek ya da
başka kişilere, başka faktörlere kaydırmak, bunların sürmesiyle sonuçlanır.
Bu durumda da başarı sağlamak giderek
uzaklaşır. Oysa zamanında yapılan değerlendirmeyle eleştiriyle “yanlışı
düzeltme”, “eksiği tamamlama”, yapılan işin başarısı için temel koşuldur.
“Eller aya, biz yaya” sızlanmasının ardındaki
gerçek, bunları bilmemekte yatmaktadır. Bir türlü üretici olamamak, tüketici
olmaktan kurtulmamak da bundandır.
“Bizi kullanıyorlar” diye yakınmak yerine,
“kendini kullanabilme gücü”nü koymadıkça sızlanıp durmaktan başka yol kalmaz.
“Ne olacak bu memleketin hali” demekle
olmuyor...
Erdal Atabek
****
ŞİİR
Dostlarım
Başkaldırmıyorsa, nedir ki şiir?
Azgınları ve azışları devirmiyorsa, nedir ki şiir?
Zamanda ve mekanda
Sarsıntı yapmıyorsa, nedir ki şiir?
Kisra Nuşirevan’ ın başındaki tacı
Yere çalmıyorsa, nedir ki şiir?
Nizar Gabbani
Başkaldırmıyorsa, nedir ki şiir?
Azgınları ve azışları devirmiyorsa, nedir ki şiir?
Zamanda ve mekanda
Sarsıntı yapmıyorsa, nedir ki şiir?
Kisra Nuşirevan’ ın başındaki tacı
Yere çalmıyorsa, nedir ki şiir?
Nizar Gabbani
Nuşirevan: İran’daki Sasani Devleti hükümdarlarından
****
DÖRDÜNCÜ RENK FORSİNGİ
Norman Squire tarafından
geliştirilmiştir.
Açıcı yeni bir renk rebid ettikten
sonra, cevapçı tarafından
soru olarak kullanılan artifisyel bir konuşmadır.
Birinci tur konuşmada 2 renk konuşulmuş, ikinci turda açıcı 3. bir renk deklare etmişse
cevapçının 4. rengi 3NT’nin altında basitçe (sıçramadan) konuşması ile yapılır.
Üç renk konuşulduktan sonra,
konuşulmamış olan 4. rengi kullanarak ya da kullanmadan elini ortağa anlatmak
için yapılır. Cevapçı kendi eline göre 4. rengi kullanıp kullanmayacağına karar
verir.
4. renk en az 1 tur forsingdir.
Araya giriş varsa ya da NT konuşulmuşsa,
4. renk yapılmaz.
3NT’yi geçen 4. renk olmaz.
Eğer natürel bir deklare ile el
anlatılabiliyorsa 4. renk yapmaya gerek kalmaz.
4. Renk Konvansiyonunu Kullanma Koşulları:
Araya
girilmemiş olacak.
NT
konuşulmamış olacak.
Diğer
3 renk birer kere söylenmiş olacak.
Dördüncü
renk başka anlama gelmesin diye, sıçranmadan söylenecek.
4. Renk Yapabilmek İçin:
1 ya da 2 seviyesinde cevapçının ilk
renginden daha ucuz bir renkle yapılabilmesi için 11+ puan;
2 seviyesinde pahalı bir renkle
(reverse); ya da 3 seviyesinde yapılabilmesi için 13+ puan gerekir.
“celal haznedaroğlu” na
teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder