Kötüler kendilerine tahammül edildikçe,
daha da çok azarlar.
Tolstoy
Tolstoy
***
TAŞLI YAZI
Üç el yamanmıştı geceye sivri,
Korkunun ötesinde
ateş yakmıştı çocuk,
Kimse bir şey
diyemedi.
*
Önce bir yerinden
başladı,
Kocaman, kara,
kırmızı, mor,
Kımıldadı deli
taşlar, denizler bitti.
*
Çıldırıyordu
yağmursuz toprak,
Kaynadı ağaçlar,
kuşlar, bulutlar,
Doğa yarattıklarını
yedi..
*
Sustu insansız dağ
taş yorgun,
Delinmiş göklerde
yıldızlar yerlerine dönüyorlardı.
İşte bu upuzun
sersemlikte,
Çatladı bir küçük
taşın sabrı,
Daha küçük bir böcek
çıktı güne,
Yaşamı müjdeledi.
Utandı önce o korkusuz
kara, kırmızı, mor
Boşluklara çakılı
ışıklar,
Doğacak çocuklara
sevindi,
Açıldı hemen koca
gökler,
İnatçı bir son
bitiyordu,
Tüm yağmurlar indi.
*
Üç el yamanmıştı
geceye sivri,
Ateş yakmıştı çocuk
geceye,
Kimse bir şey
diyemedi.
*
Şimdi yine döndük
geldik,
Atomlarla,
Bu bitmeyen son,
Nagazaki'de kırmızı
elbiseli çocuk,
Okşarken parlak
düğmelerini,
Bir anda yamandı
göklere,
O küçücük güzel
elleri.
*
Ve işte görüyorsunuz
Kimse bir şey
diyemedi...
Müştak Erenus (1915 - 2002)
***
DOĞRU NEDİR Kİ?
Kelime anlamıyla
bizde ‘doğru ‘ kavramı oldukça geniş bir alanı kapsar, pek çok tanımı kendi
içinde saklar. Türkçe’de doğru kelimesini biz bir sürü anlatım için kullanırız.
Aslında bana göre “doğru” kelime anlamıyla bilimin ispatladığı gerçekler
olmalıdır. Tek bir doğru vardır ve bilim bunu bir şekilde kanıtlamıştır. Diğer
doğrular izafidir, sana göre doğru bana göre yanlış olabilir.
Ülkemizdeki pek
çok kavgaların temelinde bu doğru kavramının yanlış kullanımı yatmaktadır. Bir
örnek; bütün dünyada trafikte araçlar sağdan gider, İngiltere trafiğinde soldan
gider. Bizimki doğruysa bu kadar gelişmiş bir ülke olan İngiltere neden yanlışta
bu kadar ısrarcı? Onunki doğruysa diğer dünya ülkeleri neden bu doğruyu
göremiyor? Demek ki burada kullanılan doğru kavramı bilimsel doğru kavramından
başka bir şey.
Daha önce
söylemiştim Finliler belli konuyu tartışırken “ bunun doğrusu “ demezler,
“ bunun bana göre doğrusu “ derler. Bence de bazı doğrular kişilere,
kültürlere, zamana göre değişik olabilir. Dünün doğrusu bugünün de doğrusu
olmak zorunda değildir. Ayrıca bazı hedeflere ulaşmanın tek bir doğru yolu
yoktur.
Briçte de binlerce
değişik sistemlerin olması bu doğru kavramını daha güzel anlatır. Briçte amaç
bilimsel olarak belirlenmiş doğru hedefe ulaşmaktır ama bunun tek bir doğru
yolu yoktur. Yaşamda da bizleri yöneten akıl süzgecimiz değişik yolları
kullanır ama doğru yaşam, sonuçta varılması gereken doğru hedefe ulaşmaktır.
Briçteki doğru hedef iki elin toplamındaki toplam löveye ulaşmak ise yaşamda da
doğru hedefin bu olması gerekmez mi? Yani bu ülkede yaşayan tüm insanların
mutlu olacağı noktayı belirlemek ancak bu noktanın bizden sonra gelecek
kuşakların da huzurlu yaşayacakları bir nokta olması ilkesine bağlı kalmak ve
bu noktaya ulaşmak için ortak çaba göstermek olmalıdır.
17 Şubat 2008 Faik Falay, Cumhuriyet
17 Şubat 2008 Faik Falay, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder