5 Mart 2012 Pazartesi

Tehditli Renkler

Dünyadaki en mutlu cimri, 
edindiği dostları muhafaza edendir.
Morris
*****
ELEŞTİRİ  VE  YERGİ
Bir eleştirmen bir yazarı ne zaman yerebilir ya da yermelidir? Edebiyat alanında berbat çalışmalar yayınlanıp duruyor. Kötü saydığımız bir kitabın neden kötü olduğuna inandığımızı herkesin içinde açıklama ne zaman yararlı olabilir? Böyle bir kitaba karşı eleştirmen ne demiş olursa olsun, bir yığın benzerleri arasında bu kitabı tesadüfen seçmiş  değildir herhalde. Öteki kitapları bilmezlikten gelmiş, okuyucuların dikkatini, istesin istemesin, ele aldığı yapıta yöneltmiştir. Hangi durumlarda bunda haklıdır, bunu yapmakla yükümlüdür bile eleştirmen? Yergiler neden ve kimin için aslında?

Bir eleştirmenin özellikle radikal yargılarında –radikal olmak, işi kökünden yakalamaktır diyor Marx- , kendisinin hayranlıkla beğenmeyi ya da kesinlikle reddetmeyi gerekli gördüğü yerde, kuralca, temel inanışları bulunur: Övgülerde olsun, yergilerde olsun söz konusu olan, hep aşırı yoluyla ilk örneği aramak ve göstermektir.

Bu kural, olumlu eleştirilerden daha çok yergiler için geçerlidir herhalde. Elbette “tek tek şeyler ancak bir bütüne olan ilişkilerinde iyi veya kötüdürler”, ama beğendiği bir kitabı çözümlerken, eleştirmenin bu “bir bütüne olan ilişki” yi mutlaka belirtmesi gerekmez; çünkü eleştirmen yargısının gerekçesini yeterince göstermişse, sözü geçen ilişki zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Bununla birlikte eleştirmen reddettiği konudaki örneği açık olarak belirtmek zorundadır; çünkü onun için söz konusu olan, her şeyden önce, bütüne daha doğrusu çağdaş edebiyata olan ilişkidir. Denebilir ki; eleştirmen tuttuğu kitapları da, elbette belirtiler diye sayar, tutmadıklarını ise sadece belirtiler olarak değerlendirir.

Şu, “eleştirmenin göz önünde bulundurduğu yalnız iyinin gerçekleşmesidir” cesur ve içten tezi, demek ki en inatçı önyargılara rağmen, yergiler için de geçerlidir, yergiler için özellikle de doğrudur: yergilerin amacı, edebiyatı saldırıyla savunmadan başka bir şey değildir.

Goethe’den gelen şu: Bir yanda “yıkıcı”, öbür yanda “yapıcı” eleştiri seçeneği, bundan dolayı, hem sıradan, hem de demagogca bir iddiadır. Birçok durumlarda ancak “yıkıcı” eleştiri,  yani yanlışa ve kötüye karşı çıkan eleştiri, verimli eleştiri olduğunu ileri sürebilir.

Güç olan, hem eleştirmen, hem de centilmen olmaktır. –galiba Bernard Shaw söylemişti bunu- Yazara karşı nezaketin sayısız durumlarda ancak açıklık pahasına mümkün olabileceğini, her eleştirmen tecrübeyle bilir. Ne var ki, böyle bir açık olmayışın arkasında hep belli bir samimiyetsizlik gizlidir; bunu da bile bile yanılmaktan ayıran sadece bir adımdır.

Marcel Reich-Ranicki
Türk Dili Dergisi/ Mart’71    Çeviri: Mege - Mevsimsiz.net
*****
YAŞAM
 
Hiç bir vakit tam karanlık değil gece,
Kendimde denemişim ben.
Kulak ver dinle
Her acının sonunda açık bir pencere vardır,
Aydınlık bir pencere,
Hayal edilecek bir şey vardır,
Yerine getirilecek bir istek,
Doyurulacak açlık,
Cömert bir yürek,
Uzanmış açık bir el,
Canlı canlı bakan gözler vardır.
Bir yaşam vardır, yaşam,
Bölüşülmeye hazır...
Paul Eluard  (1895-1952) 
*****
TEHDİTLİ RENKLER
Herkes zonda, dağıtan güney, atak pik onlu
Güney    Batı   Kuzey   Doğu
2NT        Pas     7Nt       Pas

Batı pik onlu çıkar. Her renkten 3 kesin löve ile toplam 12 eliniz vardır. Minörlerden biri 3-3 dağılmışsa ek bir löve yapma şansınız vardır.
Majör renklerimize göz atalım. 2 sinden de 3 er lövemiz vardır. Rakipleriniz bütün kör ve pikleri yeseler bile fazlasını yapamazsınız. Rakipler ne kadar kâğıt defos ederlerse etsinler size fazla löve getirmeyecek olan bir renge “Tehditsiz Renk” denir.
*
Minör renklerinize bakın. Rakiplerden birinde 4 tref ya da 4 karo olsa, bunlardan birini atsa bu renklerin 2 sinden de 1’er löve fazla yapabilirsiniz. Fazla löve getirebilecek renklere “Tehditli Renkler” denir.
*
Kontratınızı yapmak için sadece bir löveniz eksik olduğunda ÖNCE TEHDİTSİZ RENKLERİ oynayın.
Not: Sanzatu oynarken bien yapmak için bir eliniz eksikse, tehditli renklerinizden önce tehditsiz renklerinizi oynayın. Bir renk kontratı oynarken de önce tehditsiz renklerinizin bütün alıcı kâğıtlarını çekin (Son kozunuz da dahil). Sonra tehditli renklerinize girin. 
“Bricinizi Sınayınız, Edwin Kantar”

Hiç yorum yok: