28 Nisan 2012 Cumartesi

İnsanın Kirlenmesi

                                                                                                       flickr
Hepimiz, değişik derecelerde kaynarız.
Ralph Waldo Emerson
*****
BİLMEM GECEYİ ARTIK
Bilmem geceyi artık, ölümün müthiş belirsizliğini
Bir yıldız filosu atar çapasını yüreğimin limanına
Ah nöbetçi Hesperos, kayalıklı tepelerinden
Şafağı bildirirken beni düşleyen bir adada
Gök mavisi bir esintinin yanında parlayabilesin diye
Yüreğimin gerçek yıldızıyla sarmaş dolaş
Yelkenlerini açar ikiz gözlerim: bilmem geceyi artık
Beni yadsıyan bir dünyanın adlarını bilmem artık
Okurum deniz kabuklarını, yaprakları ve yıldızları apaçık
Beni yeniden gözleyen bir düş değilse şayet
Nefretim gereksiz göğün yollarında
Ölümsüzlük denizi boyunca yürümüşken ağlayarak
Ey Hesperos, altın ateşinin takı altında
Bilmem yalnızca gece olan geceyi artık.
 *
Odisseus Elitis (1911-1996, Yunanistan)
(1979 Nobel Edebiyat Ödülü)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
 *
Çevirenin notu:
Hesperos: Yunan Mitolojisi’nde,Akşam Yıldızı. Atlas’ın oğludur. Yıldızlara bakmak için dağa çıktığında fırtına kopmuş ve Hesperos kaybolmuştur. İyiliksever bir genç olduğu için Tanrılar onu Akşam Yıldızı’na çevirmişler. Hesperos insanlara yol göstermeyi sürdürerek, iyilikseverliğini de sürdürmektedir.
*****
İNSANIN KİRLENMESİ
Çevre kirliliği sadece doğanın kirlenmesi değildir. Umutlar kirleniyor, sevinçler kirleniyor, insan insana duyarsız. İnsanın kirlenmesi çağımızın sorunlarının başında geliyor ve biz farkında bile değiliz. Evet, insan kirleniyor, insanın duyguları, düşünceleri kirleniyor.
*
İnsan kirleniyor ve yaşama sevinci duyamıyor. İnsan insana güvenemiyor, geleceğe güvenemiyor, mutluluğu bulamıyor. Dünyayı saran asıl kirlilik budur. Yaşama sevincimiz çıkarcılıkla kirletiliyor. Dünya, herkesin kendi çıkarının peşinde koştuğu bir yaşama kavgasıyla kirletiliyor. Herkesin kendi çıkarını düşündüğünü gören insana da kendi çıkarını düşünmekten başka bir yol kalmıyor. Sürekli olarak kendini korumak zorunda kalan insanın yaşama sevinci azalıyor, yok oluyor.
*
Düşüncelerimiz şartlandırmalarla, baskılarla kirletiliyor. İlk insanların yiyecek peşinde koşmaktan hiç bir iş yapamadıkları dönemlerdeki gibiyiz. İnsanı insan yapan düşünce ufuklarını artık göremiyoruz. Düşüncelerimiz gelecek korkusuyla kirletiliyor. Duygularımız önyargılarla, baskılarla, korkularla kirletiliyor.
*
İnsanlara başkalarının mutlu olmasından rahatsız olmaları gerektiği öğretiliyor. İnsanlar, başka insanların da mutsuz olduğunu görerek rahatlıyor.
İnsan kirletiliyor. Çevre kirliliği asıl burada!
Erdal Atabek (kısaltıldı)

1 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

Yazını okurken, "gel de cevap yazma şimdi" diye diye okudum sevgili Alizafer... Halbuki şiiri okuduğumda, daha şiir bitmeden akşam yıldızına göndermeler yapmak geçmişti aklımdan !! Oysa insanların kirlendiğini okuyunca... vaz geçtim el değmemiş tertemiz duyguları yazmaktan..

Bir ülkenin yönetiminde akla gelebilecek her türlü kirden leş gibi kokan ve etrafındaki kokuşan güruh ile, temiz kalabilmişleri de kirleten bu LEŞLER ve leş kargaları varken, insanların kirlenmesinin sebeplerini aramak gereksiz..
ÇÜNKİ; Ne satın alanların ne de satılanların, hiç bir kirlilik umurunda değil ..
Bu, tüm dünyaya teknolojinin hediyesidir.