Kurnazlık,
geri kalmış
toplumlara özgüdür.
Zülfü Livaneli
*****
HAZIRLANDIN DİYELİM
hazırlandın
diyelim bir yolculuğa
“bu, yalnızlığı da olabilir” diyor birisi
dayanıklı mısın bakalım
silahın nedir
ilkin asfalt ve beton
bir bakarsın önün ardın su kesilir
yüzme de bilmezsin ayrıca
“bu, yalnızlığı da olabilir” diyor birisi
dayanıklı mısın bakalım
silahın nedir
ilkin asfalt ve beton
bir bakarsın önün ardın su kesilir
yüzme de bilmezsin ayrıca
*
“çocukluktan kalma
şeyler bunlar”
diyor matrağa düşkün biri
“nasıl olsa yenilir”
Oysa kavradığım her şeyin adını bilmek
biraz bunaltıyor beni
örneğin bir atom santrali projesi
Hollanda’daki bir caz konseri
öleceğimi biliyorum nasıl olsa
ama gölgemi önüme düşürüyor
güneş önümden gelirken
şaşırıyorum gövdemi
diyor matrağa düşkün biri
“nasıl olsa yenilir”
Oysa kavradığım her şeyin adını bilmek
biraz bunaltıyor beni
örneğin bir atom santrali projesi
Hollanda’daki bir caz konseri
öleceğimi biliyorum nasıl olsa
ama gölgemi önüme düşürüyor
güneş önümden gelirken
şaşırıyorum gövdemi
*
matrağa alışkınım
aslında ama
ille kayayı delen incir,
suları aşan gemi!
ille kayayı delen incir,
suları aşan gemi!
Turgut Uyar
*****
KURNAZLIK ve TOPLUM
Almanya'nın geniş
otobanlarında yol alıyorduk. Baktım, otomobiller yavaşlıyor ve yolun iki
yanına diziliyorlar, orta şerit boş kalıyor.
Ne olduğunu
anlamadım ama biz de öyle yaptık. Beklemeye başladık.
Yolun ortası bomboş ama hiç kimse oraya direksiyon kırmıyor.
Yolun ortası bomboş ama hiç kimse oraya direksiyon kırmıyor.
Kuyrukta sakin
sakin bekliyor.
Biraz sonra durumu
öğrendik. İleride bir kaza olmuş, yol tıkanmış.
Böyle durumlarda Alman sürücüler fermuar ilkesini uygular ve iki yana çekilerek yolu polisler, ambulanslar ve çekiciler için serbest bırakırmış.
Böyle durumlarda Alman sürücüler fermuar ilkesini uygular ve iki yana çekilerek yolu polisler, ambulanslar ve çekiciler için serbest bırakırmış.
Gerçekten de biraz
sonra o bomboş yoldan polis arabaları ve ambulanslar neredeyse iki yüz
kilometre süratle geçip gitti. Önlerinde hiçbir engel yoktu.
Çok geçmeden yol açıldı, bütün araçlar hareket ederek gideceği yere vaktinde ulaştı.
Çok geçmeden yol açıldı, bütün araçlar hareket ederek gideceği yere vaktinde ulaştı.
Anlattığım; bir
toplu zekâ örneğidir. Alman sürücüler bu toplu zekâya sahip oldukları için
sorun daha çabuk çözüldü ve daha çabuk hareket ettiler.
Oysa hepsi tek tek
kurnazlık etmeye çalışıp orta şeridi kullansaydı, otobanın tıkanıklığı
saatlerce sürerdi ve hepsi zarar görürdü.
*
Bu örnekte görüldüğü gibi durmadan kurnazlık eden bireylerin oluşturduğu bir toplum iyi işlemez.
Bu örnekte görüldüğü gibi durmadan kurnazlık eden bireylerin oluşturduğu bir toplum iyi işlemez.
Çünkü kurnazlık, toplu çıkara, toplu zekâya aykırıdır.
Bireylerin, dönen toplum çarkları içinde birer dişli olmayı kabul etmeleri
gerekir. Zekâ bunu gerektirir ve çarklar ancak böyle işler.
*
Bir örnek daha
vereyim:
Bin kişilik bir sinema salonunda yangın çıktığını düşünün.
Sinema müdürü anons ediyor, kimsenin paniğe kapılmamasını, ilk sıradan
başlayarak salonun boşaltılacağını, böylece herkesin kurtulacağını söylüyor.
Bin kişilik bir sinema salonunda yangın çıktığını düşünün.
Sinema müdürü anons ediyor, kimsenin paniğe kapılmamasını, ilk sıradan
başlayarak salonun boşaltılacağını, böylece herkesin kurtulacağını söylüyor.
Bu plana uyan
herkes kurtulur.
Ama seyirciler bir an önce kendi canlarını kurtarmak için kapıya atılırlarsa büyük bir tepişme yaşanır ve üç beş kişi dışında herkes can verir.
Ama seyirciler bir an önce kendi canlarını kurtarmak için kapıya atılırlarsa büyük bir tepişme yaşanır ve üç beş kişi dışında herkes can verir.
*
Organize
toplumlarla, geri kalmış toplumların temel farkı buradadır.
Geri kalmış toplumlar kurnaz bireylere, ileri toplumlar ise kurnazlığı aklına getirmeyen ve kurallara uyan yurttaşlara sahiptir.
Geri kalmış toplumlar kurnaz bireylere, ileri toplumlar ise kurnazlığı aklına getirmeyen ve kurallara uyan yurttaşlara sahiptir.
Demokrasi de ancak
böyle toplumlarda yürür.
Öbür türlüsü; en kurnaz olanın başa geçip kendi menfaatlerini toplum
menfaati olarak yutturmasından ibarettir.
Öbür türlüsü; en kurnaz olanın başa geçip kendi menfaatlerini toplum
menfaati olarak yutturmasından ibarettir.
Yani bir çeşit
diktatörlüktür.
Unutmayın ki her zaman sizden daha kurnaz biri çıkar.
Unutmayın ki her zaman sizden daha kurnaz biri çıkar.
Gülnaz Kaplan “denizce”
3 yorum:
İnsan okurken bile huzur duyuyor ve keşke bizde de, diyor.
Yazık ki ambulans için güçlükle açılan yolda bazı kurnazlar ambulasın peşine takılıp bekleyenlerin önüne geçiyor, bundan da mutlu oluyor...
Bir kişinin hırsı yüzünden tüm toplum uçuruma sürükleniyor da çoğunluğun ruhu duymuyor...
Teşekkürler paylaşım için.
güzeldi şiir...
yazı ise başucumuza asılası...
Kurnazlığın geri kalmış toplumlarda, efendilerin kölelerini kandırmak için kullandığını da düşündürdü. Teşekkürler.
Yorum Gönder