Başarılı insanların her zaman önem verdikleri iki şey vardır:
Gülümsemek ve sakinlik.
Problemleri çözmek için gülümse.
Problemleri önlemek için sakin ol.
Steve Jobs
*****
MÜZİKSİZ DANS
Adamın birine çıkışmışlar;
- 'Ne biçim yürüyorsun?' diye...
- 'Yürümüyorum ki,' demiş, 'dans ediyorum.'
-' Müziksiz dans mı olur?'
- 'Beynin varsa, olur...'
Aleksandr Puşkin
Adamın birine çıkışmışlar;
- 'Ne biçim yürüyorsun?' diye...
- 'Yürümüyorum ki,' demiş, 'dans ediyorum.'
-' Müziksiz dans mı olur?'
- 'Beynin varsa, olur...'
Aleksandr Puşkin
*****
DİYALOG
Bir gün, bir evde, bir kedi
Vardı.
O gün, bir evde, o kedi
Benden sıcaklığını esirgemedi.
O gün, o evdeki o kedi
Beni bana götürdü getirdi.
Ona şarkılarımı söyledim;
Uyudu, bakıyordum, benimleydi.
Bir ikilem oldu beklenmedik;
Geçmiş günlerin yumaklarını didikledi.
Var mıydı, yok, var gibi
Kucağımdaydı kedi.
Gözlerindeydi gözlerim,
Gözleri gözlerimdeydi.
Ellerimi tırmalıyordu elleri...
Ürperdim, birden içim titredi.
Bir gün, bir evde, bir kedi
Vardı.
O gün, bir evde, o kedi
Beni taa çocukluğumdan aldı
O gün, o evdeki, o kedi,
Bak-işte, neler olmuş der gibi,
Getirdi beni gençliğime bıraktı.
Anı bahçelerinde üşümek sıcaktı.
Babamın öldüğünde aylardan Hazirandı,
O elli dördündeydi, ben yedi.
Bir ışık söndüğünde yol yandı.
O kedi bunları nasıl da bildi.
Bir gündü, bir evdi, o kedi
Taş attı bütün kuyularıma.
Durup-dururken dikenli uykularıma
Ninniler söyledi.
Bu bir öykü idi;
Ben mi anlattım, o mu dinledi.
Saklamalı mıydı, ya da söylemeli mi;
Ne o ev vardı, ne o gün, ne de o kedi.
Vardı.
O gün, bir evde, o kedi
Benden sıcaklığını esirgemedi.
O gün, o evdeki o kedi
Beni bana götürdü getirdi.
Ona şarkılarımı söyledim;
Uyudu, bakıyordum, benimleydi.
Bir ikilem oldu beklenmedik;
Geçmiş günlerin yumaklarını didikledi.
Var mıydı, yok, var gibi
Kucağımdaydı kedi.
Gözlerindeydi gözlerim,
Gözleri gözlerimdeydi.
Ellerimi tırmalıyordu elleri...
Ürperdim, birden içim titredi.
Bir gün, bir evde, bir kedi
Vardı.
O gün, bir evde, o kedi
Beni taa çocukluğumdan aldı
O gün, o evdeki, o kedi,
Bak-işte, neler olmuş der gibi,
Getirdi beni gençliğime bıraktı.
Anı bahçelerinde üşümek sıcaktı.
Babamın öldüğünde aylardan Hazirandı,
O elli dördündeydi, ben yedi.
Bir ışık söndüğünde yol yandı.
O kedi bunları nasıl da bildi.
Bir gündü, bir evdi, o kedi
Taş attı bütün kuyularıma.
Durup-dururken dikenli uykularıma
Ninniler söyledi.
Bu bir öykü idi;
Ben mi anlattım, o mu dinledi.
Saklamalı mıydı, ya da söylemeli mi;
Ne o ev vardı, ne o gün, ne de o kedi.
Özdemir Asaf
*****
SİHİRLİ DOKUNUŞLAR
Erhan Yamut – Aslında Briç kitabından alınmıştır.
Ortak karo 6 ile atak etti. Oyuncu ele çekince ben alıp
karo 9 oynadım.
Oyuncu Rua pike gidip pik empası denedi.
Ortak kazanıp beklemeden kör asın altından oynadı. Tabii ki oyuncu yerden küçük girince ben dam
ile alıp tekrar kör oynadım. Ortak asla alıp kör dönünce çaktım + 200 kazandık.
Bir gün sonraki bültende “Sihirli Dokunuşlar” başlığı ile çıktı fotoğraflarımız.
Bir gün sonraki bültende “Sihirli Dokunuşlar” başlığı ile çıktı fotoğraflarımız.
Erhan Yamut'a teşekkürler.
1 yorum:
Sihirli dokunuşlar etkileyiciydi, teşekkürler...
Yorum Gönder