***
Düşüncelerde
inat ve şiddet, aptallığın en açık belirtisidir.
Bernard Barton
Bernard Barton
***
Briç için:
YENMENİN İLK ADIMI TEVAZU
YENMENİN İLK ADIMI TEVAZU
Gülcan Kılagöz
Ego, yani
benlik duygusu kavramı herkeste var olan bir durumdur ve insanın yapı taşlarından
biri diyebiliriz. Olumsuz bir davranış olarak tanımlansa da, aslında ego her
insanın kişiliğinde bulunan fakat kontrol altında tutulması gereken bir
kavramdır. İnsanın ruhsal yapısının en temel üçlüsü olan; id (alt bilinç), ego
(benlik), süper ego (üst benlik) kişilik dengemizi yaratmasını sağlıyor. Eğer
egomuz, id ve süper egomuzu dengede tutma konusunda başarılıysa bu bizim
karakterinizin en sağlam yanı diyebiliriz. Kendilerini her şeyin üzerinde
gördükleri için egoist olarak alınan kişiler, benlik duyguları konusunda bir
denge kurmayı başaramayan insanlardır.
Ancak
ego, egoistliğe dönüşünce kişiye zarar veren
bir hal alıyor. Çoğu insan egoist olduğunun farkında bile değil. Öncelikle
sorunun aşılması için farkında olmak gerekir. Bir insanın egoist olduğunu
anlamak hiç de zor değil. Kendisiyle ilgili sürekli bir takım özelliklerden
bahseden bireyler egoist olarak tanımlanır. Egoist insanlar, her şeyi kendi
çıkarı için yapar. Kendilerinin eşi benzeri olmadığına inanır. En çok
kullandıkları kelimeler “ben, benim, bana, benim için, bence” ve türevleridir.
Aslında insanların büyük bir çoğunluğu “ben egoist değilim” cümlesini her
fırsatta kullanır. Ancak bu cümleyi kurmak egoistleri ele verir. Egoistliğin en
büyük özelliği ben ile başlayan cümleleri kurmasıyla bilinir. Egoist bireyler,
olabildiğince gururlu, öfkeli, kindar ve kibirlidir, bencil sempatiden de
empatiden de yoksundur. Kendi dışındaki bütün insanları iyi olarak anlatmayan
ve tanımlamayan egoistler, insanların eşitliğine inanmaz, kendileri daima diğerlerinden
üstün ve iyi bulur. Kendi isteklerini her şeyin üzerinde tutar, “ben istiyorum,
ben yapıyorum, ben iyiyim, ben böyle düşünüyorum” gibi cümlelerle, ne kadar
egolu olduklarını açıkça gösterirler.
Örneğin
egoistlik “ben sizden üstünüm”, “ben basit biri değilim”, “beni küçümsemeyin”
psikolojisinin getirdiği bir durum olarak da tanımlanır. Yani ego kişide,
farklı özellikleri oluşundan değil, eziklenme kompleksinden doğan bir durum.
Genelde egosu yüksek kişiler küçük, başarısız, beceriksiz olmadığını ispatlama
çabasına girer ve sürekli kendinden bahseder. Egoistlik kişinin kendisini
olduğundan büyük görme, ya da kendini devamlı öne çıkartma durumuna olarak da
yorumlanabilir. Egoist denildiğinde akla gelen kavramlardan bir diğeri de
narsizm. Psikolojinin ve psikanalizin başlıca konu edindiği iki kavram narsizm
ve egoizm, kişilik sorunu olarak ele alınır. Özellikler bakımından egoistler
ile narsistler arasında büyük benzerlik olduğunu söyleyebiliriz.
Ben demekten vazgeçmek gerek
Egoistlik
çoğunlukla sosyal hayatı etkiliyor ve kişinin kendisine zarar veriyor. Ego
duygusunu yenmenin ilk adımı tevazudur. Yani alçakgönüllü insanlar hiçbir zaman
ego sahibi olmazlar. Farkında olarak ya da olmayarak egolarına yenik düşen bu
insanlar için çözüm yolu “ben” kelimesinin yerini “Sen, siz, biz,” kelimesi
almalı. Ego öyle yok etmeniz gereken bir şey değil öncelikle bu gerçeğin
farkına varmalı, sonrasında “hep ben” demekten kurtulmaya çalışmalısınız.
Kullandığınız cümlelerdeki özne ben olduğunda, dikkatli davranmalı, kendinizi
ön plana çıkarmaktan vazgeçmelisiniz. Kibir, üstünlük gibi olumsuz duygulardan
uzaklaşmaya çalışmakta fayda var. Mesela birilerini küçümseyerek kendinizi
büyütme fikrinden vazgeçmeli, bir yandan benliğinizi hissederken bir diğer
yandan da dünya üzerindeki milyarlarca insandan sadece bir tanesi olduğunuzu
aklınızda bulundurmanız işe yarayabilir.
Egonuzu doğru
seviyede tutmayı öğrenmek daha iyi hissettirdiği gibi kişiyi daha sosyal biri
haline dönüştürecektir. Gerçek benliği kazanmak için etrafınızdaki insanların
da değerli bir birey olduğunu veya olabileceğini inanmanız gerekir. Bu şekilde,
zamanla ego duygunuzu yenebilirsiniz. Egosuz olan, sağlıklı bireylerin ruhsal
hastalıklara kolay kolay yakalanmadığı tespit edilmiş. İnanmak değişim ve
dönüşümü beraberinde getirir. Yeter ki inanın.
***
KANUN
Kanun nedir
diye sorsan bahçıvana
Güneştir der
sana
Güneştir benim
efendim
Oldum bittim.
Celâllenir
yatalak dede,
Kanun
eskilerin hikmetidir diye
Üste çıkar
büyük oğlan ne demek
Kanun demek
gençlik demek.
Hoca efendi
alır önüne cahilleri
Kanun diye
başlar vaaz
Kanun kitabın
söylediği
Kanun namaz
niyaz.
Kanun der
hâkim burnu havada
Açık açık
teker teker konuşur
Kanun... hani
anlatmıştım ya
Kanun,
bilirsiniz o canım
Kanun... bakın
anlatayım bir daha
Kanun
kanundur.
Ötede kanun
sayar bilgini dinlersin
Kanun ne
yanlışmış ne doğruymuş dersin
Kanun şu yerde
şu vakit cezalanan
Cinayetlermiş
dersin
Kanun her
yerde her an
Kanun sabah
şerifler hayırlı olsun
Allah rahatlık
versin
Kimi der ki
kanun alınyazısı
O bizim
devletimizdir der bazısı
Kimi şöyle der
kimi böyle
Kanun nedir ki
Kanun... uçtu
gitti.
Wystan Hugh
AUDEN
Çeviri: Melih
Cevdet ANDAY
***
NASIL OYNAMALI?
1 Sanzatu oynarken
sabırlı olun.
1 Sanzatu
oynarken sabırlı olun. Aynı tavsiyeyi defans yapanlar için de söyleyebiliriz, 1
Sanzatuya defans yaparken de sabırlı olun. Daha önce gördüğümüz gibi, bir
rengin onörleri oyuncular arasında dağılmış olduğunda, renge ilk giren taraf
kaybediyordu.
Bir çok defans
oyuncusu, atak sonrasında bir şey kaçırdıklarını düşünüp farklı bir renge hücum
ederler ve bir eli rakibe hediye ederler. Halbuki çoğunlukla aynı rengi
oynamanın vereceği zarar çok daha azdır. Defans olarak amacınız deklarana
hak etmediği elleri vermemektir.
Aşağıdaki
problemi inceleyelim;
____________Kuzey:
____________♠ DT9
____________♥ DV42
____________♦ D93
____________♣ T53
____________♠ DT9
____________♥ DV42
____________♦ D93
____________♣ T53
Batı: Doğu:
♠ … ♠ R52
♥ … ♥ AR86
♦ … ♦ R76
♣ … ♣ V86
♠ … ♠ R52
♥ … ♥ AR86
♦ … ♦ R76
♣ … ♣ V86
Güney Kuzey
1C 1H
1NT (12-14 OP)
Ortağınız S 3
atak eder. Yerden S 9 konur. Defans planınız nedir?
Daha önce,
elinizdeki onörü yerin onörünü ezmek için bekletin demiştik. Ancak eli alınca
ne oynayacaksınız? Karo ve Trefl renkleri çok tehlikeli. Elinizdeki onörleri,
yerin onörlerini ezmek için saklamalısınız. Kör içinde benzer bir durum var.
Öyle ise, el aldığınızda en doğru defans atak rengine devam etmek olmalı.
Bu nedenle ilk el Rua koyarsınız ki, deklaran bunu As ile alır. Kör oynadığında
yerin Damını elinizden ezersiniz. Yerde ♠DT olmasına rağmen Pik oynarsınız.
Aslında ♠V nin yeri zaten belli olmuştu! Bu pasif oyun size ekstra löve
kaybettirmez!
____________Kuzey:
____________♠ DT9
____________♥ DV42
____________♦ D93
____________♣ T53
____________♠ DT9
____________♥ DV42
____________♦ D93
____________♣ T53
Batı: Doğu:
♠ V873 ♠ R52
♥ 95 ♥ AR86
♦ V842 ♦ R76
♣ A92 ♣ V86
♠ V873 ♠ R52
♥ 95 ♥ AR86
♦ V842 ♦ R76
♣ A92 ♣ V86
____________Güney:
____________♠ A64
____________♥ T73
____________♦ AT5
____________♣ RD74
____________♠ A64
____________♥ T73
____________♦ AT5
____________♣ RD74
Yerden Piki
alan deklaran, yerden küçük Kör elden ♥T oynar, siz boşlarsınız. Tekrar
Kör oynadığında Körden 2 el tahsil edersiniz. Farkındaysanız, deklaran da minör
renklere kendi girmek istemiyor! Tekrar Pik ile eli yere verirsiniz.
Yerden bu sefer Trefl oynayıp elden ♣R oynar. Sıra ortağa gelmiştir. Bu seferde
ortak boşlar. Deklaranı elden bir minör renk oynamaya mecbur bırakırsınız.
Artık deklaran dışarıdaki onörlerin yerini kendi tahmin etmek zorunda kalır.
Ona yardımcı olmadığınızdan, yanlış tahmin yapması halinde toplam 20 puanla 1
Sanzatu kontratının batma ihtimali ortaya çıkmıştır.
Bu elde
defansın sabırlı olması çok önemli idi. Eğer Kör ile eli aldığında Doğu Karoya
dönse idi, deklaran batmak yerine doğru oyun ile 10 ele ulaşabilecekti!
Bernard Magee
Kaynak
Halim
Hanyaloğlu’na teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder