Cem Karaca-Ceviz Ağacı
***
NAZIM HİKMET RAN'dan Bir Anı
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi'ndeki tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir.
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç günlük denetimden sonra müdüre:
- Nazım da buradaymış, çağır da görelim, nasıl biridir? der. Nazım'ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım' ı tepeden tırnağa süzer ve:
- Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez, kısa bir konuşmadan sonra, gidebilirsiniz, der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
- Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar. Müfettiş hemen atılır:
- Kim duymaz Hayyam'ı. Nazım:
- Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür:
- Görüyorsunuz sanatçıyı hatırladınız ama hükümdarı hatırlamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama adalet bakanını ve sizi kimse hatırlamayacak, der çıkar.
Müfettiş yaptığı yanlış anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
Sahi, o dönemin adalet bakanı kimdi?
görsel: fotocommunity
****
AĞLAMAK MESELESİ
görsel: fotocommunity
****
AĞLAMAK MESELESİ
Nasıl etmeli de
ağlayabilmeli
farkına bile
varmadan?
Nasıl etmeli de
ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
Neylersin
alışkanlık,
için kan ağlarken
yüzün güler,
dikilitaş gibi
dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne
müşkülmüş meğer,
anneler gibi
ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet Ran -
( 1902 - 1963 )
****
DAVET
Dörtnala gelip
Uzak Asya'dan
Akdeniz’e bir
kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan
içinde, dişler kenetli
Ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya
benzeyen toprak
Bu cehennem, bu
cennet bizi!
Kapansın el
kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın
insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç
gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi
kardeşçesine
Bu hasret bizim!
Nazım Hikmet Ran -
( 1902 - 1963 )
****
HAPİSTE YATACAK OLANA BAZI ÖĞÜTLER
Dünyadan,
memleketinden, insandan
umudun kesik değil
diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye,
yatarsan on yıl,
on beş yıl
daha da
yatacağından başka
sallansaydım ipin
ucunda
bir bayrak gibi
keşke
demiyeceksin,
yaşamakta ayak
direyeceksin.
Belki bahtiyarlık
değildir artık,
boynunun borcudur
fakat
düşmana inat
bir gün fazla
yaşamak.
İçerde bir
tarafınla yapyalnız kalabilirsin,
kuyunun dibindeki
taş gibi,
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı
ki dünyanın kalabalığına,
sen ürpermelisin
içerde
dışarda kırk
günlük yerde yaprak kıpırdasa.
İçerde mektup
beklemek,
yanık türküler
söylemek, bir de,
bir de gözünü
tavana dikip sabahlamak
tatlıdır ama
tehlikelidir.
Tıraştan tıraşa
yüzüne bak,
unut yaşını,
koru kendini
bitten,
bir de bahar
akşamlarından.
Bir de ekmeği
son lokmasına dek
yemeyi,
bir de ağız dolusu
gülmeyi unutma hiçbir zaman.
Bir de kim bilir
sevdiğin kadın
seni sevmez olur,
ufak iş deme,
yemyeşil bir dal
kırılmış gibi gelir
içerdeki adama.
İçerde gülü,
bahçeyi düşünmek fena,
dağları, deryaları
düşünmek iyi,
durup dinlenmeden
okumayı, yazmayı,
bir de
dokumacılığı tavsiye ederim sana,
bir de ayna
dökmeyi.
Yani içerde on
yıl, on beş yıl,
daha da fazlası
hattâ
geçirilmez değil,
geçirilir,
kararmasın yeter
ki
sol memenin
altındaki cevahir...
Nazım Hikmet Ran -
(1902 - 1963) - ( Mayıs 1949)
****
VATAN HAİNİ
"Nâzım Hikmet
vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan
emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan
hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara
gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara
gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre
karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize
120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan
emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan
hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan
hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben
vatan hainiyim.
Vatan
çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve
çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose
boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it
gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda
al kanımızı içmekse vatan,
vatan
tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı
ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse,
maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan
üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan,
kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan
hainiyim.
Yazın üç sütun
üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan
hainliğine devam ediyor hâlâ.
Nazım Hikmet Ran -
( 1902
- 1963 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder