***
Güç ve güveni hep dışda aradım.
Ama insanın içinden gelir.
Her zaman oradadırlar.
Freud "aymavisi"
***
AYDINLIK
Hiçbir vakit tam karanlık değil gece
Kendimde denemişim ben
Kulak ver dinle
Her acının sonunda
Açık bir pencere vardır.
Aydınlık bir pencere
Hayal edilecek bir şey vardır
Yerine getirilecek istek
Doyurulacak açlık
Cömert bir yürek
Uzanmış açık bir el
Canlı canlı bakan gözler vardır
Bir yaşam vardır yaşam
Bölüşülmeye hazır.
Paul Eluard
Kendimde denemişim ben
Kulak ver dinle
Her acının sonunda
Açık bir pencere vardır.
Aydınlık bir pencere
Hayal edilecek bir şey vardır
Yerine getirilecek istek
Doyurulacak açlık
Cömert bir yürek
Uzanmış açık bir el
Canlı canlı bakan gözler vardır
Bir yaşam vardır yaşam
Bölüşülmeye hazır.
Paul Eluard
***
YILSONU KEMANCISI
Soğuk bir ocak sabahı, bir adam Washington'da bir metro istasyonunda kemanla kırk beş dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip gider.
*
Kemancı çalmaya başladıktan üç dakika sonra orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip yavaşlar sonra hızla yoluna devam eder. Kemancı ilk bahşişini bundan bir dakika sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeden parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak hızla geçer gider.
*
Birkaç dakika sonra bir başka adam duraklayıp dinlemeye başlar, saatine göz atar, hızla yoluna devam eder. Sonra üç yaşlarında bir çocuk annesinin çekiştirmelerine karşın durur ve dikkatle kemancıya bakar.
*
Çaldığı kırk beş dakika boyunca sadece altı kişi çok kısa bir süre durur, yirmi kişi yürümeye devam ederek para verir. Çalmayı bitirdiğinin kimse farkına varmaz, alkışlamaz. Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki üç buçuk milyon dolarlık kemanla, en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri yüz dolara satılmıştı.
Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır.
Sorgulanan şeyler, sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? Dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, bir daha düşünelim; BAŞKA NELERİ KAÇIRIYORUZ!
"denizce.com"
"denizce.com"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder