Mendelssohn:
Lieder ohne Worte, Op. 67 - No. 2 Allegro leggierohttps://www.youtube.com/watch?v=6BaqYAr6cL0&ab_channel=AndreasOttensamer-Topic***
İnsanlar bize
zarar verdikleri için değil, yaptıkları
haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki
saldırganlığın ortaya çıkmasına neden oldukları için tehlikelidir. Spinoza
***
Ne zaman yükseğe
tırmansam “Ego” adlı bir köpek
tarafından takip ediliyorum. Friedrich
Nietzsche
***
NEDEN ŞİDDET TOPLUMU OLDUK?
25
Şubat 2015 Erdal Atabek Danışmanlığını yaptığım Çocuk Yuvası’na yeni
bir erkek çocuk gelmişti. Beş yaş grubuna alınan çocuk kısa sürede yuvaya
alıştı. Sağına soluna bakınıp durumu gözden geçirdi, sonra da egemenliği eline
geçirmeye başladı. Yöntemi kendi yaşına uygun bir zorbalıktı. Kızların saçını
çekiyor, erkek çocuklara oyuncakla vuruyor, çevresini korkutuyordu. Uyardık, anlattık,
hakkı olmadığını söyledik, olmadı. Ailesiyle görüştük, onlar da bir şey
yapamadılar. Gruptaki çocukların aileleri şikayete başladılar.
Tam o günlerde gruba yeni bir erkek çocuk
geldi. Ertesi gün bizim eski zorba ağlayarak geldi. Yeni gelen çocuk elindeki
oyuncağı kafasına vurmuştu. Bizim astığı astık, kestiği kestik küçük zorbamız
uysallaşıverdi. Yeni gelen de gruba uyum sağladı. Sorun çözülmüştü.
Bu olay beni çok düşündürdü. Sonra, yapılan
araştırmaların ortaya koyduğu gerçeği de öğrendik.
Zorbalık,
sahibine zarar vermeye başladığı zaman biter. Ya da zorbanın kendisine zarar
geleceğini anladığı zaman zorbalıktan vazgeçtiği bilinir. Korkmak,
kaçmak, boyun eğmek, kabul etmek zorbalığın artarak sürmesine yol açar. Zorbalığı
önlemenin yolu, zorbayı önce pişman etmek, sonra da cezalandırmaktır. Cezalandırılmayan
zorbalık sinsi sinsi etkisini sürdürür.
***
TUZ KIRMIZISI
Troya bak burası
bütün tanrılar
burada
hipodromlardan
geliyorlar
hayallerimle
yarışıyorum
salgın kol geziyor
gözlerimin içinde
bu hastalık bir
kurşun etmiyor
tuz kırmızısı her
yer
sevdalarımla
yarışıyorum
Aralıkta kaldı
bütün mevsimler
bir türlü gelmiyor
yeni yıllar
ayrılıklar umutlar
Troya bak burası
bütün tanrılar
burada
Posedion
yazdıklarımı okuyor
şiirlerimle
yarışıyorum...
A. KADRİ ERGİN
***
Afra tafra yapan briç oyuncuları için küçük bir öykü:
AFRA, TAFRA, MAFYA
Tarih, 2000’li
yılların başıydı.
Turizmci İlhan
A., Dodge Ram minibüsüyle Marmaris’e gidiyordu. Memleketi Kuşadası’na da
uğrayıp eşini ve oğlunu görecekti. Mutlu değildi. Batık bir girişimde epeyce
para kaybetmiş, alacaklarına karşılık FBI ve Madonna’nın taşıtı olarak
ünlenen Dodge Ram’ı tahsil edebilmişti.
Kuşadası’nda mola
verdiğinde, kayınpederinin bir araba aldığını, taksitlerini ödeyemediğini ve
Aydın’da borçlandığı şirket tarafından tehdit edildiğini öğrendi. Eşine, “Ben
hallederim” dedi.
İlhan A., iri
kıyım bir babayiğitti. FBI minibüsü ve Ray-Ban gözlükleri de vardı. Niyeti, Aydın’dan geçerken taksitleri ödemek ama alacaklı şirkete de racon kesip
kayınpederinin bir daha rahatsız edilmemesini sağlamaktı. Yanına bir de
Marmaris yolcusu almıştı: Emekli olunca badana boya şirketi kuran eski resim
öğretmeni Behlül Hoca.
Cam kapının dili olsa
İlhan A., Aydın’a
gelince Dodge’u afili bir manevrayla şirketin önüne çekti. Ray-Ban gözlüklerini
taktı, tehditkâr adımlarla ilerledi, açık sandığı yekpare cam kapıya olanca
ağırlığıyla tosladı!
Ray-Ban yamulmuş,
İlhan A’nın yüz otuz okkası bir doksan yere yayılmış, afrından tafrından eser
kalmamıştı. Sızlayan burnunun şişmeye başladığını hissediyordu.
Toparlandı,
çarpılan gözlükleri cebine koydu, içeri girdi, muhasebenin yerini sordu.
Taksitleri sessizce ödedi ve çıktı.
27 Haziran 2021 Pazar - Kısaltıldı. https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mine-g-kirikkanat/afra-tafra-mafya-1847670
1 yorum:
Merhaba Ali Zafer Hocam,
Sağlıklı, huzurlu bir yaz mevsimi diliyorum size...
Yorum Gönder